Esra İŞBİLEN, Armağan CANAN
n
492
lar tarafında (milliyetçi bir siyasal yapılanmadan eşitlikçi bir hukuk sistemine geçiş için) tatmin edici görülmemiş
(Selvet, 2012/08/25), üstelik karşıt görüşteki Makedonların eylemlerine de neden olmuştur. Konu, geçtiğimiz 13
yıla karşın, hala tartışmalıdır
9
.
Makedonya’nın sorunlarından biri de yolsuzluk olup, Dünya Yolsuzluk Algısı Endeksi 2013 sonuçlarına göre
ülke 67. Sıradadır (Transparency International, 2013). Denetim sisteminin zayıflığı ve siyasi partilerin finansmanı
diğer bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Duruma ilişkin çarpıcı bir örnek 2013 yılı bütçe tasarısı görüşme-
leri sırasında ortaya çıkmıştır. Bütçe teklifinde yaşanan muhalefet-hükûmet anlaşmazlığı meclis içi fizikî şiddet,
bazı milletvekillerinin zorla meclisten çıkarılması, ardından olayı takip etmek isteyen gazetecilerin de salondan
çıkarılması ve muhalefetin meclisi boykot kararı almasıyla sonuçlanmıştır. Bu görüşme sırasında yaşananlar
“siyah pazartesi” olarak anılmıştır. 2013 yılında parlamento, söz konusu olayın yaşandığı 24 Aralık’ın yıldönümü
milletvekillerinin ilginç bir protestosuna sahne olmuştur. Milletvekilleri meclise üzerinde “özgürlük ve Rejim’
yazılı tişörtleriyle gelmiş ve bir yıl önce yaşanan olayları bir dakika sessiz kalarak protesto etmişlerdir (DHA,
2013/12/24). Söz konusu eylem halkın hükûmete tepkisinden farklı olarak, milletvekillerinin hükûmete tepkisi
şeklinde gerçekleşmiştir.
Makedonya’da, oluşturulan bir kurul ile yolsuzlukla mücadele çalışmaları yapılmaktadır. Söz konusu kurul 2003
yılından itibaren oluşturduğu planlarla yolsuzluk karşıtı çalışmalarını sürdürmektedir. Ulusal Yargı Ofisi çalışma-
sı sonuçlarına göre çok sayıda usulsüzlük tespit edilmiştir (Ulusal Yargı Ofisi, 2013).
2013 yılında Makedonya’nın işsizlik oranı %28 civarında gerçekleşmiştir (Makedonya işsizlik oranı, http://
tr.tradingeconomics.com/macedonia/unemployment-rate). Bu nedenle, Makedonya’da eylem nedenlerinden biri
de söz konusu işsizlik olmuştur. Örnek olarak, ana muhalefetteki SDSM Partisi, özelleştirmelerin ardından işsiz
kalan eski kamu çalışanlarına maddi destek verilmesini öngören yasa teklifine destek vermek amacıyla, Makedon-
ya Meclisi önünde eylem düzenlemiştir (AA, 2013/12/11).
9. Romanya
1989 yılında Romanya Devrimi ile demokrasiye geçiş yapan Romanya, 2009 yılında IMF’den aldığı borçla sıkı
maliye politikası uygulamaya başlamıştır. Kamu harcamalarının azaltılması, vergilerin arttırılması ve buna bağ-
lı olarak yaşam standartlarının iyice düşmesi Romanya eylemleri için altyapıyı hazırlamıştır (Sol, 2012/02/07).
Avrupa Birliği üyeleri arasında Bulgaristan’dan sonra en fakir ülke Romanya’dır. Bir diğer sorun ülkede uzun
süre devam eden siyasi krizdir. Cumhurbaşkanı Traian Basescu ve Başbakan Victor Ponta arasında devam eden
çekişmenin sonucu Romanya literatürüne “sivil darbe” olarak girmiştir. Süreç cumhurbaşkanın görevinin askıya
alınması, bir başbakan gibi icraat yapmak, tarafsızlığını korumamak ve Romanya’da yargı süreçlerine etki yap-
makla suçlanmasıyla sonuçlanmıştır (Demirkan, 2012/07/10). Cumhurbaşkanı tarafında ise durumun yorumu,
hükûmetin sivil darbe gerçekleştirdiği ve ülkede demokratik rejimin temel hukuksal dayanaklarını ortadan kal-
dırması şeklindedir.
Siyasi kriz, yolsuzluk haberleriyle şiddetini arttırmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri içinde AB fonlarından faydalan-
mak için yapılan yolsuzluklar konusunda Romanya 109 fon yolsuzluğu ile ikinci sırada olup, (302 yolsuzluk girişi-
mi bulunan İtalya bu kategoride ilk sıradadır.) söz konusu yolsuzluğun bakiyesi 36.6 milyon Euro’dur. AB ülkeleri
içinde vergi kaçakçılığında yolsuzluğun yaygınlığı konusunda da Romanya üçüncü sırada yer almaktadır (Pınar,
2014/07/20). Yönetim kademelerine bakıldığında yolsuzlukla ilgili çarpıcı davalar karşımıza çıkar: Ülkenin eski
başbakanı Adrian Nastase, rüşvet almak ve şantaj yapmak suçlarından dört yıl hapse mahkum edilmiştir (BBC,
2014/01/06).
Bütün bu gelişmeler ışığında, 2012 eylemlerinin başlangıç noktası, hükûmetin sağlık reformu kapsamında ulu-
sal ambulans sisteminin kısmen özelleştirmesi projesi olmuştur. Projenin yürürlüğe girmeden kaldırılması ve
halk baskısı sonucu Şubat 2012’de hükûmetin istifası etmesine rağmen, eylemler devam etmiştir (Demirkan,
2012/01/17). Ülkede süratle yaygınlaşan protestolar, ilk günlerde hükûmet tarafından ciddiye alınmamışken,
9 Anlaşmanın kabulünün 3. Yılında dahi, Makedonların ve bazı diğer etnik gruplar kanunun milli referandum yoluyla geçersiz sayılması için
muhalefet ve bazı sivil toplum grupları imza toplamıştır.




