Previous Page  508 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 508 / 514 Next Page
Page Background

Bir Fikir Olarak Balkan Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Platformu

497

n

Sonuç: Bir Platform Yaratmanın Gerekliliği

Halkların gerçekleştirdiği tüm eylemler temelde aynı politik alana seslenir, sistemin diğer yüzüne ışık tutar ve

bu sayede toplumun kurumları değişir. Böylece yeni bir semboller dili, yeni hedefler ve yeni fikirler öne çıkar

(Melucci, 1994: 102). Yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkmasının nedeni mevcut kurumların toplumun yeni

sorunlarına ve çatışmalarına cevap veremez duruma gelmesidir. Bu yüzden yeni fikirler toplumsal hareketlerin

içinden çıkar. Toplumun taleplerini ifade etmesi, politik aktörlerin bu talepleri demokratik haklara dönüştürme

becerisine sahip olmalarına bağlıdır (Melucci, 1994: 102).

İncelenen eylemlerin önemli bir ortak yönü sürekliliklerinin pek olmamasıdır. Protesto gösterileri bir kıvılcımla

başlamakta, arkasındaki ekonomik ve sosyal sorunların büyüklüğüne bağlı olarak hızla şiddetlenmekte,

sorunların derinliğine bağlı olarak süresi uzamaktadır. Eylemlerin büyük toplumsal hareketler haline gelmesine

rağmen neden söndüğü tartışmalı bir konudur. Medya bu konuda önemli bir değişken olarak kabul edilebilir.

İncelediğimiz ülkelerin çoğunda medya bağımsızlığına ilişkin önemli sorunlar devam etmektedir (bkz. Tablo

1). Bundan ayrı olarak sosyal medya yoluyla canlılık kazanan eylemlerin sönmesinin dikkate değer bir nedeni;

“Medya demokrasisi”nin (twitter, facebook vb.) doğrudan demokrasiye dolaysız katkısının olmaması, hatta kişi-

lerde yanlış izlenim yaratarak kendi fikirlerini doğrulayıp doğrudan demokrasiye ihtiyaç duymasını engellemesi-

dir (Meyer & Hincman, 2002: 141). Twitter üzerinden fikirlerini rahatça cumhurbaşkanına ileten birisi demokrasi

için gerekeni yaptığını düşünebilmekte, çabası bununla sınırlı kalabilmektedir.

Türkiye özelinde bir Ekonomik ve Sosyal Konsey denemesi 2001 yılında çıkarılan 4641 sayılı kanun ve aynı yıl

tarihli çıkarılan ilgili yönetmelik ile gündeme gelmiştir (Resmi Gazete, 2001/08/08). Ancak Konsey’in işleyişi yasa

çıktığından beri gereği gibi çalıştırılamamakta, hatta 2010 Anayasa referandumundaki değişikliklerden sonra hiç

toplantı yapamamaktadır (Halk Gazetesi, 2013/09/20) (Sağlam, 2012/12/06). Son zamanlarda ise konseyin yetki-

leri iyice kısıtlanmaktadır (Asalıoğlu, 2014/07/09). Zaten bu konsey Avrupa Birliği’nin öngördüğü anlamda bir

ekonomik ve sosyal örgüt olma özelliğine sahip değildir. Bu durumda yukarıda bahsedilen eylemlerden çıkan ve

doğrudan demokrasiyi öne çıkaran forumlar, toplantılar ve yeni örgütlerin bir araya gelerek seslerini güçlendir-

mesi mecburi bir alternatif olarak önümüzde durmaktadır.

Gezi Parkı Eylemleri ile bir araya gelen kitleyi dinamik tutabilmek, bilgi paylaşımı ve dayanışma sağlayabilmek

üzere forumlar oluşturulmaya başlanmıştır. Her ilçe halkının sorunlarını konuşmak, gündeme ilişkin paylaşımda

bulunmak, eylemlilik gerekiyorsa ortak karar almak gibi amaçlarla yola çıkılmıştır. Çoğunluğu İstanbul’da olmak

üzere 2014 yılında da devam etmekte olan forumlar mevcuttur. Forumları bir “eğilim yoklaması” olarak değer-

lendirmek mümkündür. Katılımcıların her birinin kendine özgü olarak tanımladığı amaçları olmakla birlikte,

forumlarda bulunma iki temel nedende toplanacak olursa; bir kısım katılımcı için temel neden siyasi bir yapı

altında birleşmek iken, diğer kısım içinse halkın doğrudan yönetim ve karar mekanizmasına sahip olacağı bir

yapıyı kurabilmek olduğu görülecektir.

Temel nedeni siyasi yapı olarak tanımlayanlar, siyasi bir oluşum yaratılmazsa Gezi hareketinin söneceği savun-

maktadır. Forum katılımcılarının çoğunluğunun siyasi düşüncesini temsil eden bir partinin olmaması bu düşün-

ceyi güçlendirirken, Türkiye’deki seçim barajı nedeniyle yeni bir partinin meclise etkin bir biçimde girmesinin

kolay olmaması durumun birinci engelidir. Diğer engel ise, grubun hiçbir zaman homojen olmamasıdır. Buna

karşın Gezi Partisi denemesi mevcuttur. Diğer grup ise, forumun geleceğini doğrudan bir siyasete katılım için

belediye meclisi, muhtar adayları, halk meclisi ya da halk panosu gibi görüşlerde olduğunu düşünmektedir (Poy-

razlar, 2013/06/25). Forumlar daha çok bu yönde eğilim göstermektedir.

Forumların almış oldukları kararlar doğrultusunda gerçekleştirdikleri eylemleri Kadıköy civarı forum ve dayanış-

ma gruplarının Kadıköy Belediyesi’nin Moda Sahil Parkı kıyısında devam etmekte olan projelerine karşı Moda

Sahil’deki inşaat alanına yürüyüş gerçekleştirmeleri

(evrensel.net

, 2014/01/01), Abbasağa Forumu’ndan kadınların

bir bakanın “dekolte” açıklamasıyla işten atılan sunucuya destek vermeleri ve bakanı protesto etmeleri, Amasya’da

Haziran 2014’de parkın yerine akaryakıt yapımı için başlanan ağaç kesimini halkın protestoları ile durdurulmaları

(Vardar, 2014/06/04), İstanbul forumlarının ortak kararla kentteki “rant ve yolsuzluk” karşıtı Kent Mitingi’ne

katılım göstermeleri gibi örneklemek mümkündür. Görüldüğü gibi forumların karar ve eylemlilikleri ile Gezi’den

miras kalan şu an için örgütsüz, lidersiz ve çok kimlikli hareket, yönünü aramaya devam etmektedir.