Previous Page  471 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 471 / 514 Next Page
Page Background

Reha YILMAZ

n

460

Elçibey, Rusya Federasyonu’na resmî ziyarette bulunarak bir dizi anlaşma imzaladı. Bu ziyaret, iki devlet ara-

sındaki ilişkilerde herhangi bir gelişme sağlayamadı. Ayrıca Rusya Federasyonu, Elçibey yönetimini iktidardan

uzaklaştırmak için Suret Hüseynov tarafından başlatılan darbeye gizli de olsa tam destek verdi.

Haydar Aliyev, cumhurbaşkanı olduktan sonra Azerbaycan’ın dış politikası değişti. Rusya Federasyonu’nun iç ve

dış politikasını iyi bilen Haydar Aliyev, Azerbaycan’ın bu devletle bozulan ilişkilerini düzeltmeye çalıştı. Bu amaç-

la Haydar Aliyev, ilk yurtdışı ziyaretini de Rusya Federasyonu’na yaparak Azerbaycan’ın dış politikasının değişti-

ğini, Rusya Federasyonu’yla ilişkilerini geliştireceğini ve BDT’ye üye olmak isteğini belirtti. Fakat Azerbaycan’ın

Rusya Federasyonu’yla yakınlaşma politikasının, Dağlık Karabağ’daki çatışmaları durduramaması nedeniyle Ali-

yev yönetiminin, ABD ve Batı Avrupa devletleri eğilimli bir dış politikaya yönelmesinde etkili olduğu söylenebilir.

Bunun ardından Aliyev yönetimi, Batı şirketleriyle petrol anlaşmaları imzalamak için görüşmelere başladı. Görüş-

melerdeki amaç ise bu şirketler vasıtasıyla Azerbaycan’ın ABD ve Batı Avrupa devletleriyle ilişkilerini geliştirmek

ve Rusya Federasyonu’nun Azerbaycan’daki etkisini azaltmaktı. Ama bu politikayı izlerken bile Azerbaycan’ın

Rusya Federasyonu’yla ilişkilerini geliştirmeye çalışan Aliyev, 24 Eylül 1993’te Moskova’daki BDT Zirvesi’nde

üyelik için imza attı (Kafkasya’nın Yükselen Yıldızı İlham Aliyev Döneminde Azerbaycan

,

2013, s. 69 vd.).

Aliyev döneminde Azerbaycan’la Rusya Federasyonu arasındaki ilişkileri olumlu ve olumsuz yönde etkile-

yen üç önemli faktör vardı. İlki, Rusya Federasyonu’nun Azerbaycan’da askerî üs bulundurma talebiydi. Rus-

ya Federasyonu’nun bu talebi, Azerbaycan yönetimi tarafından kabul edilmedi ve iki devlet arasındaki ilişkileri

olumsuz etkiledi.230 Azerbaycan’la Rusya Federasyonu arasındaki ilişkileri etkileyen ikinci faktör ise enerji kay-

naklarıdır. Azerbaycan yönetimi, Ekim 1993’te imzalanan bir anlaşmayla Rus şirketi Lukoil’e Hazar’ın Azerbay-

can sektöründe petrol çalışmaları yapma hakkı verdi. Ardından da Asrın Anlaşması’yla Lukoil’e % 10 oranın-

da hisse verilmesi, iki devlet arasındaki ilişkilerin olumlu gelişmesine katkıda bulundu.231 Azerbaycan’la Rusya

Federasyonu arasındaki ilişkileri etkileyen üçüncü faktör de Rusya Federasyonu’nun Çeçenistan’a müdahalesiydi.

Rusya Federasyonu, Azerbaycan’ı Çeçenistan’a maddi ve askerî olarak destek vermekle suçladı. Hatta 1 Ekim

1999’da bir Rus askerî uçağının, Azerbaycan’ın Rusya Federasyonu sınırında bulunan Zakatala ilinin Gımır köyü-

nü bombalaması iki devlet arasındaki ilişkileri olumsuz etkiledi.

31 Aralık 1999’da Boris Yeltsin’in istifa etmesinin ardından devlet başkanı olan Vladimir Putin, 21 Nisan 2000’de

“Yeni Güvenlik Doktrini”ni ilan etti. Bu doktrindeki amaç, BDT devletlerini Rusya Federasyonu’nun etkisi altın-

da tutmaktı.233 Vladimir Putin’in, 9-10 Ocak 2001’de Bakü’ye ziyarette bulunarak Kafkasya’da zayıflayan Rusya

Federasyonu etkisini artırmayı hedeflediği söylenebilir.

Vladimir Putin’le görüşmesinde Haydar Aliyev, Azerbaycan’ın Rusya Federasyonu’yla ilişkilerin geliştirilmesi için

adımlar atıldığını belirtti. Putin döneminde Rusya Federasyonu’nun Azerbaycan’la ilişkileri, eski döneme nazaran

istikrarlı bir yapıya kavuştu. Bununla birlikte Azerbaycan’ın Batı öncelikli dış politikası Moskova’da temkinli biçim-

de karşılamaya devam etti (Kafkasya’nın Yükselen Yıldızı İlham Aliyev Döneminde Azerbaycan

,

2013, s. 75 vd.).

5. Azerbaycan Enerji Politiğinde Rusya Türkiye İkilemi

Azerbaycan’ın bağımsızlık dönemi dış politikası değerlendirildiğinde bazı hususlar hariç dengeli ve sürdürülebilir

olduğu kabul edilebilir.. Halk Cephesi döneminde bazı başarılar elde edildiyse de, deneyimsizliğin acı sonuç-

ları hissedilmiş, Haydar Aliyev döneminde ise dış politika temel konular rayına oturtulmuştur. Dış politikada

Azerbaycan’ın ciddî sonuç elde edemediği tek konu Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgal edil-

mesinin uluslararası kamuoyuna yeterince anlatılamaması ve kabul ettirilememesidir (Cabbarlı, Abdullayev,

2009, s. 92).

Ancak ilerleyen dönemlerde Azerbaycan’ın Batıdan beklentilerinin karşılanmaması, toprak bütünlüğü konusun-

daki önceliklerinin anlaşılmaması nedeniyle Rusyayla bir yakınlaşmanın varlığını kabul etmek gerekir. Özellikle

Gürcistan Savaşından sonra Azerbaycan’ın gerek toprak bütünlüğü gerekse enerji güvenliği için Rusya’ya rağmen

Batıcı politikalar izlenemeyeceğini kabul etmiş görünmektedir. Bu sebeple Azerbaycan’ın aşama aşama Batı’nın

jeopolitik yörüngesinden kaydığı görülmektedir. Petrol ve gaz boru hatlarının devletleri bağlayıcı etkisi bazen

abartılı olarak yorumlansa da, uzun vadede, Bakü ticari ilişkilerinde kendisini Moskova’ya daha fazla bağlı hisset-

mekte ve bu nedenle de enerji konusunda da Rusya güdümünde bir politikaya yönelimi kaçınılmak hale gelmiştir.