Previous Page  431 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 431 / 514 Next Page
Page Background

Serpil AĞCAKAYA, Onur EROĞLU

n

420

sadece faiz gelirleri üzerinde düzenlenerek yetersiz kalmaktadır. Vergi oranlarının düşüklüğü ve ülkenin yatı-

rımlara sağladığı teşviklerin özelliği, ülkenin OECD’ye üye olmaması bu kurumların sistem içinde ele alınışını

yetersiz kılan nedenler arasında kabul edilebilir (Deloitte, 2014).

Katma değer vergisi uygulaması da oldukça geniş kapsamlı istisna ve muafiyetler içermekle birlikte belli mal ve

hizmetlere % 7’lik indirilmiş oran söz konusu olmaktadır. Standart KDV oranı ise % 19’dur.

2.3.3. Makedonya

Makedonya’da kurumlar vergisi oranı % 10 gibi düşük olmakla birlikte yabancı kurumların Makedonya’da yatı-

rım yapması durumunda kurumlar vergisinden 3 yıllık bir muafiyet söz konusu olmaktadır. AB’ye aday ülke

statüsünde olan Makedonya’nın vergi sisteminde AB üyesi diğer ülkelerden farklı olarak ortaya çıkan işletme

zararlarının vergi matrahından indirilmesine izin vermemesidir. Bu yönüyle gerek oranların düşüklüğü nedeniyle

oranlar konusunda gerekse indirim ve istisnaların fazlalığı nedeniyle matrah bakımından uyum çalışmaları gerek-

tiği düşünülmektedir (Deloitte, 2014).

Vergi gelirlerinin kontrolünü sağlamak amacıyla sistemde emsallere uygunluk ilkesi esas alınarak transfer fiyat-

landırma mekanizması ile örtülü sermaye uygulamasına yer verilmektedir.

Gelir ve kurumlar vergisindeki vergi yüküne kıyasla KDV’ye bakıldığında KDV oranının diğer vergilere göre

mükellefler üzerinde daha fazla yük oluşturduğu söylenebilir. Standart KDV oranı % 18 ve indirilmiş KDV oranı

% 5 olarak uygulanmaktadır. Oranlar AB ülkelerine ve Balkanlara göre normal seviyede iken vergi sistemindeki

yükün dağılımı dolaysız vergilerden dolaylı vergilerde toplanmıştır. Bu durum genel olarak gelişmekte olan ülke-

lerin vergisel sorunlarının başında gelmektedir.

2.3.4. Türkiye

Türk Vergi Sistemi de AB’ye üyelik çalışmalarının etkisiyle gerek vergi kanunları, gerek idaresi ve gerek yargılama

süreci ile reform hareketlerine konu olmuştur. 1950 yılından beri uygulanan Kurumlar Vergisi Kanunu yerine

transfer fiyatlandırması mekanizması, örtülü kazanç ve kontrol edilen yabancı kurum kazancı uygulamaları ile

yeni bir Kurumlar Vergisi Kanunu

7

2006 yılından itibaren sisteme girerek sistem OECD ve AB ülkelerine uyumlu

hale getirilmiştir. Uygulanan kurumlar vergisi oranı % 20 olmakla birlikte yine 5520 sayılı kanunun 32/A madde-

sinde düzenlenen indirilmiş kurumlar vergisi uygulaması ile yatırımcı yatırım yaptığı bölgeye ve yatırım türüne

göre % 4’e kadar inen vergi oranlarından yararlanabilmektedir.

Gelir vergisi sisteminde köklü bir reform hareketi olmamakla birlikte 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu geçici

madde düzenlemeleri, madde değişiklikleri, kanunda değişiklik yapan kanunlarla reforme edilmeye çalışılmıştır.

Ancak bu uygulamalar 193 sayılı Kanunu anlaşılmasını zor bir hale sokmaktadır. Yabancı yatırımcının dışında

vergi ile ilgili konuları kendisine meslek edinmiş uzman kişiler açısından sıkıntı yaratan vergi kanunlarının okun-

ması sorunu Türk Gelir Vergisi Sisteminde açık, belirli ve anlaşılır bir kanun ihtiyacını doğurmaktadır. Sistem

kurumlar vergisi açısından düz oran uygularken gelir vergisinde artan oranlı bir tarife söz konusudur. Artan

oranlı tarifenin uygulanmasında da ücret geliri elde edenler için matrahlar daha yüksek tutularak oranlar uygu-

lanmaktadır. İlk dilim % 15 ve son dilim % 35 olmak üzere dört dilimli bir tarife uygulanmaktadır. En az geçim

indirimi sağlayan bir istisna sınırı olmamakla birlikte ücret geliri elde edenlerde medeni hal, çocuk sayısını esas

alan bir vergiden indirim kurumu söz konusudur.

Katma değer vergisi Türk Vergi Sistemi’ne AB’ye uyum sağlamak üzere girmiş bir vergi olmakla birlikte standart

ve indirilmiş oran uygulaması bulunmaktadır. AB ülkelerinde kabul edilen varış ülkesinde vergileme anlayışı

ile AB ve Balkan ülkelerinde olduğu gibi ihracat vergiden istisna tutulmaktadır. Türk KDV sisteminde yer alan

taşımacılık istisna ile de Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle transit taşımacılığın öncü olduğu bir konumdadır.

Bununla birlikte Balkan ülkeleri içerisinde düşük KDV oranına sahip ülkelerden biri durumundadır.

7 13.06.2006 tarihli 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, (RG 21.06.2006-26205).