Previous Page  409 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 409 / 514 Next Page
Page Background

Akif EMİROĞLU

n

398

Ruslar, Kırım’ın kapısı durumundaki Or dışında bir kaç kale yaptıklarından Osmanlılar da, Azak Denizi kıyısın-

da, Rusların Karadeniz’e geçişlerini önlemek için Yeni Kale’yi yapmışlardır. O sıralarda, Rus Çarı Petro ile İsveç

Kralı XII. Şarl şiddetli bir savaşa tutuşmuşlar, Şarl Poltova’da 1709 yılında yaralanmış, Osmanlı Devleti’nin sınır-

daki Bender şehrine çekilmiştir. Ruslar ise, sınırı aşıp Şarl’ı kovalamışlar ve halka büyük zarar vermişlerdir. Bunun

üzerine Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa Çar Petro komutasındaki Rus ordusuyla Prut’da 1711 yılında savaşmış

(Prut Savaşı); Osmanlı ordusu, Rusları kuşatmıştır. Bu savaşta Kırım Hanı Rusların dönüş yolunu kesmiş, Ruslar

böylece,Karlofça Andlaşması’ndan sonra yaptıkları bütün kaleleri yıkmayı, Azak Kalesini de Osmanlı Devletine

vermeyi kabul etmişlerdir. Ayrıca hem KırımHanı’na, hem de Lehistan’a bağlı olan Kazakların iç işlerine de karış-

mayacaklar, İsveç Kralı Şarl’ın, ülkesine rahatça, güven içinde gitmesine izin verecekler, Ruslar, eskiden olduğu

gibi, Kırım Hanı’na vergi verecekler, İstanbul’daki elçilerini de geri çekeceklerdi (Uzunçarşılı, II., s. 423).

Sultan Üçüncü Ahmed, Osmanlı tarihinde Demirbaş Şarl diye anılan XII. Şarl’ı, değerli hediyeler ve 10.000 altın

yol harçlığı vererek ülkesine göndermiştir. Ancak İsveç Kralı ile Kırım Hanı, Rus ordusunun Prut’ta yok edilme-

sinden yana olduklarından bu andlaşmayı beğenmemişlerdir. Osmanlılar ise elde edilenlerden memnundular.

Ruslar Derbent ve diğer bazı kaleleri İran’a verip, Osmanlı Devleti’ne karşı bir andlaşma yapmışlar, İran’a küçük

bir takım ödünler vererek, onu, Osmanlı Devleti ile mücadelesinin yanına çekmişlerdir. Ruslar, Osmanlılarla olan

barış andlaşmasını bozup 1730 yılında Azak ve Özü (Odesa) kaleleri ile Kırım’a saldırmışlar, Azak, Özü ve Kıl-

burun kaleleri Rusların eline düşmüş, Rus ordusu Kırım’a girmiştir. Kırım halkı direniş göstererek Rus ordusuna

baskınlar düzenlemiş ve sonunda Rus ordusu Kırım yarımadasını yakıp yıkarak ve 20.000 asker kaybederek çekil-

mek zorunda kalmıştır. Rusların tekrar Kırım’a ve Bender yöresine saldırmaları karşısında Osmanlıların Bender

yöresi Serdarı Numan Paşa Ruslara ağır bir darbe vurmuş, Ruslar böylece Özi ve Kılburun’u geri vermişler ve

Osmanlılarla 1739’da bir andlaşma yapmak zorunda kalmışlardır.

1736’da hanlığın merkezi Bahçesaray’ı yağmalayan Rusların 1760’ta Balta’yı almalarından sonra Osmanlı - Rus

Savaşları da yoğunlaşmıştır. Ruslar 1770’te önce Bucak’ı, ardından bütün Kırım Yarımadasını istila etmişlerdir.

III. Selim Giray’ın (hanlık dönemi 1764-1767, 1770-1771) İstanbul’a kaçmasıyla Kırım bir süre

“mirza”

larca

yönetilmiştir.

Çok kalabalık bir Rus ordusunun hile ile Kırım’a girip III. Selim Giray Han’ı yenmeleri üzerine Osmanlı Sultanı

Mustafa üzüntüsünde felç geçirip 1774 yılında vefat etmiş, yerine kardeşi I. Abdülhamid padişah olmuştur. Rusla-

rın, günümüzde Bulgaristan sınırları içinde olan Şumnu’da Osmanlı ordusunu kuşatmaları üzerine, 17 Temmuz

1774 tarihinde Kırım’ın bağımsızlığı ile sonuçlanan Küçük Kaynarca Andlaşması yapılmıştır. Barış görüşmele-

rinde Osmanlılar, Kırım’a bağımsızlık verilmemesi için çok uğraşmışlar fakat sonunda Kırım’dan vazgeçmek

zorunda kalmışlardır. Ancak Kırım’la bağlarını korumuşlardır; Kırım’da hutbe Osmanlı Sultanı adına okunacak,

Osmanlı Kazaskeri Kırım Kazaskerini yönlendirecek, halkın seçeceği Kırım Hanı’nı Osmanlı Sultanı atayacaktı.

Andlaşmaya karşın, Osmanlıların desteklediği Selim Giray’a karşı Ruslar, bazı entrikalarla kendi adayları Şahin

Giray’ı bağımsız Kırım Hanı yapmışlar, ancak halkı Şahin Giray’a karşı kışkırtmaktan geri durmamışlardır. Böy-

lece Kırım halkı 1782’de Şahin Giray’a karşı ayaklanmış ve yerine Bahadır Giray Han olmuştur. Avrupa’da siyasal

durumun Rusların lehine olması nedeniyle, Çariçe II. Katerina, 1783 yılında Mareşal Potemkin komutasında kala-

balık bir orduyu Kırım’a gönderip işgal ettirmiştir. Potemkin, Kırım ileri gelenlerini Şahin Giray’a bağlı olmaya

zorlamıştır. Rusların hile ve oyunlarından bıkan Şahin Giray birkaç ay sonra Osmanlı Devletine sığınmış, Rodos’a

sürgüne gönderilip hiyanet gerekçesiyle idam edilmiştir.

1774’te Küçük Kaynarca Anlaşması uyarınca Kırım’a bağımsızlık tanınmasıyla Osmanlı korumasının sona erme-

si, Rusların Kırım’ı ilhakını kolaylaştırmıştır. Rus Çariçesi II. Yekaterina 1783’te Kırım’ı ilhak ederek Giray’ların

egemenliğine son vermiştir.

Osmanlı Devleti daha sonra, 1792 yılında Ziştovi Andlaşması ile Kırım ve Tamam üzerindeki Rus egemenliğini

tanımak zorunda kalmıştır.

3.3. Kırım Hanlığı’nda Yönetim

Kırım Hanlığı’nda yönetimde asıl egemen

“han”

lardı.

“Giray”

ünvanını taşıyan hanlara Kefe mukataasından