Avrupa Komşuluk Politikası Bağlamında Avrupa Birliği’nin Karadeniz’e Kıyı Ülkelere Yönelik Mali Politikaları
143
n
AKP ile ülkelerde ekonomik olarak ciddi anlamda gelişmeler ortaya çıksa da, AKP’nin ülkelere üyelik perspektifi
taahhüt etmemesi AB’nin AKP kapsamında yapılmasını beklediği reformların gerçekleştirilmesini güçleştirmek-
tedir. Özellikle, AB’ye üyelik beklentisi içerisinde olan Gürcistan ve Ukrayna’da üyelik perspektifinin sunulma-
ması sebebiyle hayal kırıklığı ortaya çıkmıştır (Ballı & Pehlivan, 2013:520).
AB, 2009 yılında doğu komşularına yönelik AKP’nin tamamlayıcısı niteliğinde Ukrayna ve Gürcistan’ı da kap-
sayan Doğu Ortaklığı Politikası’nı geliştirmiştir. AB’nin doğu komşularıyla ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla
geliştirilen Politika kapsamına 6 ülke alınmıştır. Bu ülkeler; Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Moldo-
va ve Ukrayna’dır. Doğu Ortaklığı Politikası, söz konusu ülkeler ile iletişimi derinleştirmeyi, bu ülkelerde istikrar
ve refahı desteklemeyi ve taraflar arasında çok taraflı işbirliği ile ortak tutumu güçlendirmeyi hedeflemektedir.
Böylece AKP’nin doğu ayağının geliştirilip, Doğu Avrupa ve Güney Kafkaslara genişletilmesiyle, Akdeniz için Bir-
lik ve Transatlantik İşbirliği Politikalarıyla dengelenmesi planlanmaktadır. AKOA’nın Doğu Ortaklığı Stratejisini
de kapsaması amacıyla, 2013 yılına kadar kademeli olarak 785 milyon Avroya çıkartılmıştır. Bu çerçevede 2010-
2013 arası için 350 milyon Avroluk yeni bir paketin AKOA bütçesine eklenmesi ve AKOA bütçesinin yeniden
yapılandırılmasıyla Ortaklığa 250 milyon Avroluk bir kaynak aktarılmış, böylece AB tarafından Doğu Ortaklığı
için 600 milyon Avroluk bir kaynak oluşturulmuştur. (Ekonomi Bakanlığı, 2014c).
5. Sonuç
AB’nin gerçekleştirdiği son genişleme ile jeopolitik önemi olan ülkelerle komşu haline gelmesi, yeni fırsatlar orta-
ya çıkarmakla birlikte birtakım güçlükleri de beraberinde getirmiştir. Komşu haline geldiği bölgelerde yer alan
ülkelerde ortaya çıkabilecek güvenlik tehditlerinin AB’nin güvenliğini doğrudan etkilemesi, AB’nin komşu ülke-
lerle işbirliğine giderek güvenlik önlemleri almasını gerektirmiştir. Sınır çizgilerinin oluşmasını istemeyen ve AB
için önemli bir sorun olan yasadışı göç, terörizm gibi konularda güvenlik önlemleri almak isteyen Birlik, komşu
haline geldiği ülkelere yönelik bir politika oluşturmak durumunda kalmıştır. Söz konusu ülkelerin azgelişmişlik-
leri nedeniyle yakın gelecekte üyelik perspektifi vermeyi düşünmeyen AB, komşuluk ilişkilerini geliştirmek adına
genişleme politikasından farklı olarak yeni ve farklı bir politika olan “Avrupa Komşuluk Politikası”nı oluşturmuş-
tur.
Son genişleme kapsamında 2007 yılında Bulgaristan ve Romanya’yı bünyesine katan AB, Karadeniz’e kıyıdaş hale
gelmiştir. Daha önceleri Karadeniz’e yönelik bölgesel bir politika geliştirmemiş olan AB, komşuluk ilişkilerini
geliştirmek adına oluşturduğu AKP kapsamına Karadeniz’e kıyı olan ülkelerden Ukrayna ve Gürcistan’ı da kata-
rak komşu haline geldiği Karadeniz üzerinde etki sağlamayı amaçlamaktadır.
AKP ile, komşu ülkelerin istikrarlı ve güvenli hale gelmeleri ve ekonomik anlamda kalkınmaları amaçlanmıştır.
AB, bu doğrultuda ülkelerden beklenen reformların gerçekleştirilebilmesi için ekonomik anlamda destek de sağ-
lamaktadır. Mali ve teknik yardımların yanı sıra ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalayarak Avrupa pazarına
dâhil olmaları imkânı da vermektedir.
AKP kapsamında olan ülkelerle, siyasi ve ekonomik reformlar gerçekleştirmeleri yoluyla Avrupa standardına
yakınlaşmalarını sağlayacakları Eylem Planları oluşturulmaktadır. AKP ile üye olan ülkelerin yanı sıra üye olma-
yan ülkelerin de AB ile bütünleşmesi öngörülmektedir. Üyelik perspektifi sunulmadan ülkelerden “Avrupalılaş-
maları” beklenmektedir. Eylem Planları ve bu doğrultuda imzalanan Ortaklık Anlaşmaları ile ülkelerden ciddi
reformların gerçekleştirilmesinin üyelik perspektifi sunulmadan yalnızca ekonomik destek sunularak beklenme-
si AKP’nin başarılı bir politika olmasının önündeki engellerden biridir. Özellikle tam üyelik beklentisi içerisin-
de olan ülkelerin kendilerine böyle bir şans verilmemesi sebebiyle beklenen reformları gerçekleştirmede yeter-
siz motivasyona sahip oldukları görülmektedir. Ukrayna ve Gürcistan’ın AB’ye tam üyelik beklentisi içerisinde
olmaları ve AKP ile üyelik perspektifinin kendilerine sunulmuyor olması, Eylem Planları çerçevesinde belirlenen
reformların gerçekleştirilmesini güçleştirmiştir. Özellikle Rusya ve AB arasında kalan ve AB ile işbirliğine gitmesi
halinde elde edeceği ekonomik fırsatların yanı sıra birçok zorlukla da karşılaşabilecek olan Ukrayna’yla üyelik
perspektifi sunmadan anlaşma sağlamaya çalışmak AB açısından kolay olmamıştır.
AKP, üyelik perspektifi sunmaması sebebiyle eleştirilebilecek olmakla birlikte, ülkelerin AB ile geliştirdiği ilişkiler
sayesinde ekonomik refahlarının arttığı gerçeğini de göz önünde bulundurmak gerekir. AKP sonrasında komşu




