Previous Page  224 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 224 / 514 Next Page
Page Background

Kamu Hizmetlerinin Piyasalaşması: Kamu Özel Sektör İşbirliği Modelleri ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Üyeleri Örneği

213

n

KÖSİ’lerle ilgili olarak doktrinde yer alan bazı tanımlamalar şöyledir;

OECD’ye göre KÖSİ, kamu ve bir veya daha fazla özel ortak arasında kamunun hizmet sunum amacıyla özel sek-

törün kar maksimizasyonu amacının uzlaştırıldığı bir anlaşmadır ve bu anlaşmanın etkinliği özel sektöre risklerin

transfer imkanına bağlı olacaktır (OECD, 2008: 12). Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Yeşil Kitap’ta

KÖSİ, kamu yetkilileriyle iş dünyası arasında bir altyapının veya sağlanacak hizmetin finansman, inşaat, yenile-

me, yönetimini sağlamak amacıyla yapılan işbirliği sözleşmesi olarak tanımlanmaktadır (European Commission,

2004: 3). Kerman vd. göre KÖSİ, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde kamu ve özel sektörü bir araya getiren;

eşitlik ve birlikte yönetme ilkelerine dayanan; yeni kamu işletmeciliği anlayışını benimseyen; mal ve hizmet üre-

timindeki maliyet, risk ve fayda gibi sonuçların tüm aktörlerce paylaşıldığı bir yöntemdir (Kerman vd., 2012: 4).

Tekin, KÖSİ’leri kamu hizmetlerinin devletçe klasik yollardan temini ile, tüm hizmet temininin özel sektör ara-

cılığıyla yapılması arasındaki yelpazede yer alan, devlet ve özel sektörün birlikte katılımını içeren bir üst kavram

olarak tanımlamaktadır (Tekin, 2007: 10). Eker’e göre KÖSİ, kamu ve özel sektör arasında yetki ve sorumluluk-

ların, maliyet ve risklerin, gelir ve yararların, optimum oranlarda paylaşıldığı düzenlemelerdir (Eker, 2007: 59).

Güzelsarı’ya göre KÖSİ modelleri, bir hizmetin gerçekleşmesi amacıyla gerekli altyapı ve tesisin tasarımı, finans-

manı, inşası ve işletilmesi ya da mevcut bir kamu yatırımının yenilenmesi, kiralanması, bakım ve onarımının

yapılması ve işletilmesinde özel sektör katılımının sağlandığı yöntemlerin bütünleşmiş, kapsamı genişletilmiş

yasal ve kurumsal biçimi olarak tanımlanabilir (Güzelsarı, 2012: 30).

Gürkan’a göre dar anlamda KÖSİ, kamu hizmetinin sunumuna devlet tarafından, özel hukuk kişilerinin ortak

edilmesidir. Geniş anlamda ise, kamusal mal ve hizmetlerin inşasında ve ifasında, kamu ile özel sektör arasında

imzalanan bir sözleşme vasıtasıyla kamu hizmetinin sunumuna özel sektörün katılımını sağlayan, böylece dev-

letin sosyal devlet olma ilkesini hayata geçirmeyi önleyen finansal engelleri ortadan kaldıran idari sözleşmeler

bütünüdür (Gürkan, 2014: 10).

KÖSİ modelleri için “ne değildir?” sorusuna verilen cevaplar bu yöntemin daha net anlaşılabilmesi için önem taşı-

maktadır. Buna göre KÖSİ;

hizmetler ve işlevler için basit bir dış kaynak sağlama aracı; kamu yararı için özel sektör

tarafından yapılan bir bağış; devlet varlıklarından ve yükümlülüklerinden vazgeçme; bir kamu iktisadi kuruluşu-

nun oluşturulması yoluyla kamu işlevlerinin ticarileştirilmesi ve yerel yönetimler tarafından daha çok borçlanma

yöntemi

değildir (Altan vd, 2013: 10).

KÖSİ’ler kamu sektörü, özel sektör veya kar amaçsız 3. sektör bünyesindeki çeşitli kurum ve kuruluşların bir

araya gelip, finansman, sunum ya da gözetim-denetim gibi rollerden bir veya bir kaçını üstlenmeleriyle oluşur

(Şahin-Uysal, 2008: 17). KÖSİ projelerinde hizmet bedelinin kullanıcılardan tahsilinden özel teşebbüsler sorumlu

olmakla beraber, kamu özel sektörün arz ve talep yönlü risklerini paylaşabilir. Kamu borç geri ödeme, alım ve

girdi temini gibi konularda garantiler verebilir, ücretin bir kısmını veya tamamını özel sektöre ödeyebilir (Emek,

2009a: 8). Bu işbirlikleri finanse edilirken, özel sektör özsermaye yatırımlarının yanı sıra dış kaynak da kullanmak-

tadır. Özellikle büyük sermaye yatırımları gerektiren projelerde devlet veya bankalardan alınan kredilerin yanı

sıra, tahvil ihracı veya halka arz yolu ile sermaye piyasasından da fon sağlanabilmektedir (Değertekin, 2010: 27).

Literatürde KÖSİ terimi; hukuksal çözümlemeye olanak sağlamayacak bir genişlikte tanımlandığından, hukuki

bir kavram değil, uygulamadaki çok sayıda yönteme “şemsiye işlevi” gören tüm politikaların genel adı olarak

kullanılan bir “üst kavram” olmaktadır (Emek, 2009a: 9; Güzelsarı, 2009: 46; Uz, 2007; 1168; Karahanoğulları,

2011: 181). Konu ile ilgili, uygun yasal düzenlemelerin yapılması için hala çalışmaların ve tartışmaların sürdüğü,

özellikle de yaşanan son krizden sonra Maastricht Kriterleri’ni yeniden sağlayabilmek için KÖSİ modellerinden

yararlanan ülkelerin başında gelen İspanya’da kavram “Kamu Sektörü Sözleşmeleri Yasası” (KSSY) (Ley de Cont-

ratos del Sector Público, LCSP) genel başlığı altında toplanmaya çalışılmaktadır. KSSY’nin 11. maddesine göre

KÖSİ; kamu yönetiminin belli bir süre için, bir işin tamamının, tamamlayıcısının veya kamunun hedeflerinin

gerçekleştirilmesi amacıyla, mevcut ekiple veya sistem kurularak yapılan inşaat-onarım, taşıma, yükleme ve nihai

mal ve hizmet satın alımını da içeren iş ve hizmetlerde, özel sektöre yetki vermesidir (Delgado, 2009: 30).

KÖSİ modelleri özel sermayeye kamusal hizmet alanındaki rolünü artırma ve genişletme fırsatı sağlamakta, belirli

kamu örgütlerinden yabancı veya yerli şirketlere, yirmi beş yıl ya da daha uzun vadeli yasal olarak garanti altına