Hamza ÇEŞTEPE, Uğur URSAVAŞ, Erdem GÜDENOĞLU
n
108
Tablo 7, CA değişkeni gecikmeli değerlerinin birlikte anlamlılığının sınandığı Wald test sonuçlarını göstermek-
tedir. Test sonucuna göre elde edilen p=0.0555 olasılık değeri, %10 düzeyde CA değişkeninden DB’ye doğru bir
nedensellik ilişkisinin varlığını ortaya koymaktadır.
Granger nedensellik testleri sonuçları ise Tablo 8’de özet olarak sunulmuştur. Tabloda, Granger nedensellik testleri
sonucunda 1980-2013 arası dönemde dış borç stokunun GSYİH’ya oranı ve aynı dönem için cari açığın GSYİH’ya
oranı arasındaki nedensellik ilişkileri ve yönü gösterilmektedir. Test sonuçlarına göre, % 5 anlamlılık düzeyinde
dış borç/GSYİH’dan cari açık/GSYİH’ya doğru (CA→DB) nedensellik ilişkisi tespit edilirken, % 10 anlamlılık
düzeyinde değişkenler arasında iki yönlü (DB
↔
CA) nedensellik ilişkisinin varlığı ortaya konulmuştur.
Tablo 8: Granger Nedensellik Testleri Sonuçları
Nedenselliğin Yönü
Anlamlılık Düzeyi
p Değeri
Nedensellik
DB → CA
0.05
0.0375
VAR
0.10
VAR
CA → DB
0.05
0.0530
YOK
0.10
VAR
4. Sonuç
1980’li yıllardan itibaren dünya genelinde ülkeler arası mal ve hizmet ticaretinin önündeki engellerin kaldırılması
ve sermaye hareketlerinin uluslararası piyasalarda serbestlik kazanması ile birlikte, gelişmekte olan birçok ülkede
cari işlemler hesabı açıklar vermeye başlamıştır. 1980’lerin sonunda yaptığı düzenlemeyle uluslararası sermaye
piyasalarıyla entegrasyon sürecini büyük ölçüde tamamlayan Türkiye de aynı sorunu yaşamış ve halen yaşamaya
devam etmektedir.
Cari işlemler hesabının borçlu kısmının alacaklı kısmından daha fazla olması şeklinde kısaca tanımlanabilen cari
açık, finansmanında kullanılan kaynaklara göre sürdürülebilir ya da sürdürülebilirliği düşük olarak sınıflandırıla-
bilir. Bu ayrıma göre, finansmanında kullanılan kaynaklar borç yaratan kaynaklar ise cari açığın sürdürülebilirliği
konusunda problemlerin olduğu düşünülür. Cari açık, finansmanında kullanılan kaynaklar bakımından dış borç
yaratma ve artırma potansiyeli taşıyan bir olgu olduğundan, cari açık ve dış borçlar arasındaki ilişki hem açığın
sürdürülebilirliğinin tespiti, hem de açığın kapatılmasında kullanılan kaynakların ortaya konulması açısından
önemlidir.
Bu çalışmada, 1980’lerden itibaren Türkiye’de daha ciddi ekonomik sorunlar olarak ortaya çıkan cari açıklar ve dış
borçlar arasında bir nedensellik ilişkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. 1980-2013 dönemi verileri kullanılarak
yapılan Granger nedensellik testleri sonucunda, % 5 anlamlılık düzeyinde dış borçlardan cari açıklara doğru tek
yönlü bir nedensellik tespit edilirken, % 10 anlamlılık düzeyinde cari açıklardan dış borçlara doğru da -yani çift
yönlü- bir nedensellik ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir.
Çalışmanın bulguları, Türkiye’nin cari açık finansmanında, açığın sürdürülebilirliğini tartışma konusu yapan
kaynakları kullandığı şeklinde yorumlanabilir. Bu yorumdan hareketle, dış borç artırıcı şekilde cari açığını finanse
eden Türkiye’nin, artma eğiliminde olan cari açıklar sebebiyle dış borçlanmasının daha da artacağı beklenmek-
tedir. Cari açıklarını dış borçlanmayla finanse eden ülkeler kısa vadede ulaştıkları döviz rezervleriyle finansman
sorununu erteleyebilmelerine rağmen, özellikle kısa vadeli spekülatif para hareketlerinin etkisiyle istikrar prob-
lemleri yaşamakta, dış borç anapara ve faiz ödemeleri ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu
durum hem sürdürülebilirliği düşük bir cari açık sorunu yaratacağından, hem de dış borç anapara ve faiz öde-
me sorunlarına yol açabileceğinden, cari açıkların finansmanında borç yaratmayan kaynaklara ağırlık verilmesi
gerekmektedir.




