Previous Page  463 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 463 / 514 Next Page
Page Background

Ertuğrul YILDIRIM, Neslihan KARAKOÇ

n

452

gazı araştırmaları gibi) ortak gerçekleştirilmesi, hem finansman sorunlarını hem de gerekli beşeri sermaye ihtiya-

cını karşılamayı kolaylaştırabilir. Böylece daha kısa sürede daha etkin sonuçlara ulaşılabilir.

Enerji kaynaklarının geliştirilmesi noktasında bir diğer işbirliği alanı yeni rezervlerin araştırılması ve bulunması

noktasında olabilir. Özellikle deniz ve karalarda petrol ve doğal gaz aramalarında kullanılabilecek platform üre-

tilmesi ve işletilmesi noktasında işbirliğine gidilmesi, fosil yakıtlarda dışa bağımlı Karadeniz ülkelerinin faydasına

olabilecektir.

Ele alınan ülkelerin enerji arz güvenliği riskinin farklı faktörlerden kaynaklandığı görülmüştür. Örneğin Ukrayna

ve Rusya’nın enerji arz güvenliği riskini artıran önemli faktörlerden biri enerji alt yapısının eskimiş ve devlet eliyle

etkin olmayan biçimde yönetiliyor olmasıdır. Bu durum enerji alt yapısı konusunda başarılı deneyimlere sahip

ülkeler açısından bir işbirliği olanağı sunabilir. Koşullar uygun olduğunda Ukrayna’nın enerji alt yapısının yeni-

lenmesi ve yönetimine katkı sağlayabilir.

Son olarak özellikle yenilebilir enerji kaynakları üzerinde Karadeniz ülkelerinin yatırımlarının ve üretimlerinin

sınırlı düzeyde kaldığı görülmüştür. Rüzgar, güneş, biyoenerji ve jeotermal enerji alanlarında ortak araştırma ve

geliştirme projelerinin yapılması mutlaka düşünülmelidir. Böylece enerjide dışa bağımlılık sorunu önemli ölçüde

çözülebilir hem küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı harekete geçilmiş olur.

7. Sonuç

Enerji kaynaklarına olan bağımlılığın ve kaynakların bulunduğu topraklar üzerindeki kontrolün artması enerjiyi

stratejik bir mal haline getirmiştir. Enerji ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanmasının temelini oluşturmak-

tadır. Enerji olmadan gerekli mallar üretilemez, aydınlanma ve ısınma gibi temel ihtiyaçlar sağlanamaz. Ancak

ekonomik ve sosyal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olan enerjiyi üretmek için kullanılan kaynaklar ve bu kay-

nakların miktarı sınırlıdır. Enerji kaynaklarının miktar olarak sınırlı olması ve kaynakların dünya üzerinde eşitsiz

dağılması ülkeleri enerji arz güvenliği riski ile karşı karşıya getirmektedir.

1973 ve 1978 yıllarında yaşanan petrol krizleri ile birlikte enerji arz güvenliği kavramı küresel ölçekte ülkelerin

uluslararası ilişkilerinde ve enerji politikalarında en önemli gündem maddesi haline gelmiştir. Ülkelerin giderek

artan enerji talebi ve buna paralel olarak büyüyen enerji bağımlılığı enerji arz güvenliğini risk altına almaktadır.

Dolayısıyla ülkeler enerji çeşitlendirmesine giderek bu riski azaltmaya çalışmaktadır.

Bu çalışmada ele alınan Rusya dışındaki diğer ülkeler enerjide dışa bağımlı oldukları için enerji tasarrufunu artır-

mak, yeni teknolojiler ya da alternatif enerji kaynakları geliştirmek suretiyle enerji güvenliğini sağlamaya çalışsa-

lar bile enerji kaynaklarına ve piyasasına hakim olan Rusya gibi ülkeler her zaman uluslararası enerji piyasasını

yönetecek güce sahip olacaklardır. Ancak enerji arz güvenliğinin sağlanmasında enerji kaynaklarına sahip olmak

tek başına yeterli değildir. Örneğin, Rusya’nın enerji alt yapısının eski olması ülkede enerji güvenliği için risk

oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu riski azaltacak ya da ortadan kaldıracak alt yapı çalışmalarına önem verilmeli-

dir. Çalışmadaki diğer örnek ülkeler petrol ve doğal gaz taşımacılığında bölgede önemli birer transit ülkeleridir.

Dolayısıyla enerji kaynaklarının transferi için geliştirilen boru hattı projeleri bu ülkelerin enerji güvenliğini sağ-

lamalarında etkili olacaktır. Böylece enerji dışalımında da ithalat yapılan ülkeler çeşitlendirilerek tek bir bölge

ya da ülkeye bağımlılık azaltılmış olacaktır. Bununla birlikte her bir ülkenin enerji güvenliği risk faktörü farklı

olduğundan, ülkeler içinde bulundukları enerji sorunlarını doğru bir şekilde tanımlayarak analiz etmeli ve buna

göre uygun politikalar geliştirerek enerji güvenliği risklerini azaltabileceklerdir.

Kaynakça

Bielecki, A. (2002). Energy security: Is the wolf at the door?.

The Quarterly Review of Economics and Finance

, 42, 235-250.

Bohi, D. R., & Toman, M. A. (1993). Energy security: Externalities and policies.

Energy Policy

, 21 (11), 1093-1109.

Bohi, D. R., & Toman, M. A. (1996).

The economics of energy security.

Boston:Kluwer Academic.

Bollen, J. (2008).

Energy security, air pollution, and climate change: An integrated cost-benefit approach.

MNP Report, Biltho-

ven. Available at

(http://www.npm.nl)

.

Chester, L. (2010). Conceptualising energy security and making explicit its polysemic nature.

Energy Policy,

38, 887-895.