Previous Page  384 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 384 / 514 Next Page
Page Background

Karadeniz

373

n

önemi artmıştır. Bu sebeple son dönemde Karadeniz bölgesinde aktif olma çabası içerisine giren aktörlerin sayı-

sında artış olmuştur (Ogan, 2008:2). Yaşanan bu rekabet ortamının beraberinde, Kırım’ın jeopolitik öneminde

artışı getireceği değerlendirilmektedir.

5. Kırım’da Yaşanan Güncel Olaylar

Ukrayna’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından 23 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, önceki bölümlerde

açıklanan tarihi, siyasi ve jeopolitik etkenlerin tesiri ile yaşadığı siyasi karışıklık ve çalkantılar daha geniş kapsamlı

bir çalışmanın konusu olacak kadar çoktur. Ancak bu çalışma içerisinde yalnızca 2013 yılı içerisinde başlayan ve

günümüze kadar gelişen olaylar ele alınmaya çalışılacaktır. Uygulanan bu seçiciliğin nedeni 2013 yılında başlaya-

rak hızla tırmanan gerilimin, Kırım özelinde önemli sonuçlar doğurmuş olmasıdır.

2013 yılı başından itibaren adeta Ukrayna’nın yeni ve büyük gelişmelere gebe olduğunun habercisi olmuştur.

Öncelikle Nisan ayında Avrupa İnsanHakları Mahkemesi, ülkenin eski başbakanı Yuliya Timoşenko’ya 2011 yılın-

da verilen hapis cezasının hukuksuz olduğuna oy birliği ile hükmetmiştir. Temmuz ayında ise Rusya, Ukrayna’nın

Avrupa Birliği ile yakınlaşma gayretlerine karşı bir misilleme olarak, en önemli Ukraynalı şekerleme üreticilerin-

den olan Roshen’in mamullerinin güvenlik standartlarını karşılamadığı gerekçesiyle ithalatını durdurmuştur. Bu

olay her ne kadar önemsiz gibi gözükse de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı bildik yaptırım silahlarını kullanmaya baş-

ladığının habercisi olmuştur. Ağustos ayına gelindiğinde, Rusya gümrükleri kapatarak, elindeki ekonomi kozunu

oynamayı ve Ukrayna’yı güçlü mesajlarla uyarmayı sürdürmüştür. Kasım ayında ise hükümetin Avrupa Birliği ile

imzalanacak işbirliği antlaşmasından aniden vazgeçmesini protesto eden on binlerce insan Kiev ve öteki şehirlerin

meydanlarına akın etmiştir. Ukrayna halkı bu gösterilerde hükümetlerini Rus baskısına boyun eğmekle ve kor-

kak olmakla suçlamıştır. Aralık ayında Rusya, antlaşmanın imzalanmamasını ödüllendirerek, Ukrayna’ya verdiği

doğalgazın fiyatında indirime gitmiş ve ülkeye 15 milyar dolar borç vermiştir

(www.bbc.com

).

2014 yılının başlangıcı ise olayların kontrolden çıkmaya başladığı zaman dilimi olmuştur. Şubat ayında, gösterile-

re sert bir şekilde müdahalede bulunan güvenlik güçleri, en az 77 göstericinin ölümüne sebebiyet vermiştir. Ülke-

de gittikçe artan isyan ortamına daha fazla dayanamayan devlet başkanı Viktor Yanukoviç 22 Şubat’ta Rusya’ya

kaçmış ve geçici yönetim iktidarı eline geçirmiştir. Rusya yeni yönetimin geçersiz ve hukuksuz olduğunu iddia

ederek tanımayı reddetmiştir

(www.bbc.com

).

Olayların gelişme seyri, bu ana kadar ülke içi bir meselenin yalnızca ülkeler arası ya da bölgesel krize dönüşmesine

sebep olmuştur. Ancak Mart ayından itibaren yaşanan olaylar uluslararası sorun haline gelmeye başlamıştır. Mart

ayı içerisinde Rus kuvvetleri, ülke içerisindeki ayrılıkçılara yardımda bulunarak Kırım’da yönetimi ele geçirmeleri-

ne yardımcı olmuştur. Kırım parlamentosundan hükümetin değiştirilmesi ve özerklik statüsünün genişletilmesi ile

ilgili karar çıkartılmıştır. Ancak çıkartılan bu karar, yalnızca iç hukuk açısından bakıldığında dahi şaibeli ve kabul

edilemez olmuştur. Referandum kararının alınışı gibi referandumun uygulanışı da meşruiyet zemininden oldukça

uzak kalmıştır. Referandumdan, Rusya’ya bağlanma yönünde sürpriz olmayan bir karar çıkmıştır. Ancak Rusya 17

Mart tarihinde Kırım’ın bağımsızlığını tanımakla yetinmiştir. Zaten her yönüyle şaibeli ve meşruiyeti bulunmayan

bu uygulamaların neticesi de Rusya dışında hiçbir ülke tarafından resmen tanınmamıştır (İmanbeyli, 2014:5).

Aslında Rusya’nın Ukrayna’ya çeşitli araçlarla yaptırımlar uygulaması ve eski tebaası olarak gördüğü ülkenin Batı

eksenine kaymasını önlemeye çalışması alışıldık bir durum olarak görülmektedir. Ancak Ukrayna halkının ter-

cihini Avrupa Birliği yönünde kullanmasının ve bu uğurda ağır bir mücadele vermesinin ayrıca her yönüyle Batı

yanlısı olduğu anlaşılan geçici yönetimin kontrolü ele almasının karşılığında Rusya’nın Kırım kartını oynayarak

Ukrayna’yı cezalandırmak istemesi beklenmedik bir durum olmuştur. Rusya’nın beklenmedik ve oldukça cüretkâr

olarak değerlendirilebilecek hamlesi Soğuk Savaştan beri yaşanmış en büyük Doğu-Batı geriliminin fitilini ateşle-

miştir

(www.bbc.com

). Rusya’ya karşı ABD ve Avrupalı müttefikleri şiddeti gittikçe artan yaptırımlar uygulamaya

başlamışlar ve diplomatik ilişkilerde Rusya’yı izole etme yoluna gitmişlerdir.

NATO, Ukrayna krizinin başlangıcından itibaren yaşanan gelişmeleri ve örgütün verdiği tepkileri, internet site-

sinin ana sayfasında da görülecek şekilde özel bir bölüm altında toplayarak konuya verdiği önemi vurgulamıştır.

16 Haziran 2014 tarihli bir bildiri ile NATO’nun Rusya ile olan bütün ilişkilerinin kesildiği belirtilmiştir. Bu belge

ile Rusya’nın Ukrayna genelinde ve Kırım özelinde yaptığı müdahalelerin kabul edilemez olduğu vurgulanarak,