Previous Page  348 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 348 / 514 Next Page
Page Background

Metropoliten Zonguldak Belediyeler Birliği Deneyimi ve Günümüz İçin Düşündürdükleri

337

n

yaçları karşılayacak önemli tesislerin yapımı ile kamu ulaşım sisteminin kuruluş ve işletmesinden sorumlu olması;

birlik örgütlenmesinde ilk olarak planlama bölümünün kurulması, diğer bölümlerin ise bu bölümün tavsiyesine

göre ve zamanı geldikçe kurulması öngörülmüştür (İller Bankası, ty, 23).

MZBB Planlama Örgütü’nce hazırlanan -20 yıllık bir planlama dönemini kapsayan- 1/5.000 ölçekli nazım imar

planı birlik meclisi ve ayrı ayrı üye belediyelerin meclislerince kabul edildikten sonra, İmar ve İskan Bakanlığı’nca

onaylanıp (Erkin, 1999: 12) 04/06/1976 tarihinde yürürlüğe girmiştir (Erkin, 1985: 210). Aynı yıl ayrıca 1.000 hek-

tarlık bir alanı kapsayan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı da onaylanarak, yürürlüğe girmiştir. Böylece bitirdiği

diğer işlerle birlikte kendisine verilen işleri tamamlayan ve sözleşme süresi sona eren yarışma ekibi devreden çık-

mış; birliğin planlama örgütü uygulama imar planlarını yapmaya devam etmiştir (Erkin, 2007: 3-4). Belediyelerin

ve birliğin mali olanaksızlıkları nedeniyle, belediyeler İller Bankası’nın aracılığını istemiş; başuzman, 1978’den

itibaren danışman olarak çalışmalara katkı yapmış ve 1980’de uygulama imar planlarının tamamını bitirmek üze-

re yarışma ekibi yeniden çağrılmıştır (Erkin, 1985: 210; 2007: 4). 1983 yılına gelindiğinde ZMA yerleşme alanının

tamamına yakınının uygulama imar planları tamamlanarak yürürlüğe girmiş durumdaydı (Erkin, 2007: 5).

12 Eylül 1980 askeri darbesiyle planlama sürecine katılan belediyelerin başkanları görevden alınmış, böylece bele-

diyelerin ve birliğin yönetimi, çoğunluğu bu sürece daha önceden katılmamış ve -halka karşı siyasi sorumlulu-

ğu olmayan- seçimle gelmemiş kadrolarca yürütülmüştür. Ayrıca planlama sürecine aktif olarak katılan/katkı

yapan bir kurum olan Ereğli Kömür İşletmeleri (EKİ) müessese müdürü de görevden alınmıştır (Erkin, 1999: 12).

1981’den itibaren Ereğli Kömür İşletmeleri’nin (EKİ) program dışı olarak, daha önce belirlediği alanlar dışında

kömür çıkarması nedeniyle, tasman etkisinden kurtulan/tasman etkisi olmayan alanlarda olası bir maden tasma-

1

tehlikesi belirmiş (Erkin, 2007: 5) ve şehrin Çaycuma’ya taşınması tartışmaları yaşanmıştır. Bu durum yatırım

programlarına alınan -kanalizasyon şebekesi projesinde olduğu gibi- projelerde durmaya ve hatta programdan

çıkarılmaya neden olmuştur. Takip eden dönemde şehir planlamayı etkileyen bir dizi gelişmeler yaşanmıştır. 1983

yılında seçimle gelen Hükümet, 1983 ve sonrasında imar affı yasaları çıkartmış; 1985’te imar planlarını onama

yetkisi belediye meclislerinin kararının ardından belediye başkanlarına bırakılmıştır (Erkin, 1999: 12-13).

ZMA’nda belediyelerin imar planlama ve planlara tek başlarına müdahalede bulunma yetkisini kendi eline alma-

larının ardından, belediyeler bu konuda bir daha bir araya gelmemiştir. Belediyeler bu yetkileri kendi bünyesinde

bırakmış, birliğe devretmemiş veya birlikle paylaşmamıştır. Böylece alanda 1970’lerden beri süregelen bütüncül

planlama yaklaşımı ve deneyimi son bulmuş; yerini parçacı/parçalı planlamaya bırakmıştır. Belediyelerce -bütün-

lükten yoksun olarak- planlarda değişikliklere gidilmiş, planlardan ödün verilmiş ve bu durum planların uygulan-

ma şansını ortadan kaldırmıştır. Planların uygulanmasını sağlayacağı düşünülen diğer hizmetler de belediyelerce

birliğe devredilmemiş ve birlik bünyesinde bu hizmetlere yönelik örgütlenmeye gidilmemiştir. Burada metropoli-

ten imar planlama çalışmalarını finanse eden İller Bankası’nın devreden çıkmış olmasını ve mali sıkıntılar içindeki

belediyeler ile birliğin yalnız kalmış olduğu gerçeğini de gözden kaçırılmamak gerekir. Dolayısıyla birlik çatısı altın-

da ortak yürütülmesi düşünülen altyapı, ulaşım vb. proje ve yatırımlar gerçekleştirilememiştir. Planlar uygulama

şansı bulamadığından temel amacını yerine getirememiş olan birliğe bir daha böyle bir misyon yüklenmemiştir.

ZMA’nda planlama ve mahalli idare birliği deneyiminde yaşanan bu başarısızlık, yerel yönetimlerin güçlü ve sağ-

lam bir irade ortaya koyup, bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmeleri gerektiğini ve bunun bir siyasi tercih meselesi

olduğunu bir kez daha göstermiştir.

3. Zonguldak Metropoliten Alanı ve Metropoliten Zonguldak Belediyeler Birliği’nin Bugünkü Durumu

2

3.1. Zonguldak Metropoliten Alanı’nın Karakteristikleri: Yüksek Düzeyde İdari Parçalanma-Zayıf İşbirliği

İdari parçalanma deyimi bütünleşik bir kentsel alanda, kentin farklı bölgelerinde yetkili olan birden fazla beledi-

yenin (ve/veya yerel yönetim biriminin) varlığı durumunu ifade eder (Arıkboğa: 2008: 301). Esasen dört beledi-

1 Maden tasmanı, yeraltında işlenen kömürün alınışından sonra oluşan boşlukların bazı hallerde yeryüzüne kadar ulaşarak arazide bazı

yükselmeler veya çökmeler oluşturan etkileridir. Bu etkiler deprem etkisine benzemekle birlikte, yıllar içinde yavaş yavaş oluşur ve 5-10 yıl

sonra da bu etkiler sönümlenir (Erkin, 1999: 12). ZMA altından taş kömürü çıkarılan, üzerinde ise yerleşimin olduğu bir havza olduğun-

dan, tasman, planlama kararlarında dikkate alınması gereken önemli bir husustur.

2 Bu bölümde 2012’de alanda yapılan kapsamlı saha çalışmasında (Üzmez, 2012a) elde edilen verilerden yararlanılmıştır.