Hamza ÇEŞTEPE, Uğur URSAVAŞ, Erdem GÜDENOĞLU
n
102
Cari hesapta ülkenin diğer ülkelerle gerçekleştirmiş olduğu mal işlemleri önemli bir yer tutmaktadır. Mal işlemleri
ülkenin mal ihracatından ve ithalatından oluşmaktadır ve ihracat-ithalat farkına da dış ticaret bilançosu (dengesi)
denilmektedir. Bunun yanında cari hesapta ülkenin dış alemle gerçekleştirdiği hizmet işlemleri, yatırım gelir-
gider hesabı ve karşılıksız transferler yer almaktadır.
Ödemeler dengesinde bulunan önemli kalemlerden biri olan cari işlemler hesabında oluşacak borçlu ve alacaklı
kısımların toplamı arasındaki fark da cari işlemler bilançosu olarak adlandırılmaktadır. Cari işlemler bilançosu-
nun dengede olması alacaklı ve borçlu kısımlarının eşit çıkmasını, alacaklı kısmının borçlu kısmından daha fazla
olması cari işlemler fazlasını ve cari borçlu kısmının alacaklı kısmından daha fazla olması ise cari işlemler açığını
göstermektedir (Seyidoğlu, 2013:337).
Cari işlemler açığı toplam tasarruf ve toplam yatırım arasındaki açıktan kaynaklanmaktadır. Yatırım-tasarruf
arasındaki tasarruf açığı olarak adlandırılan bu fark cari işlemler açığına eşittir. Yani toplam yurt içi harcama-
ların toplam yurt içi tasarruflardan büyük olması dış tasarruf kullanımını gerekli kılmakta, bu nedenle cari açık
ortaya çıkmaktadır. Dışa açık bir ülkenin yurt içi hasılası ve milli geliri aşağıdaki denkliklerle ifade edilir (Eşiyok,
2012:64):
GSYİH=C+I+G+(X-M)
(1)
GSMH= C+I+G+(X-M)+F
(2)
Denklemlerde C özel tüketimi, I özel yatırımı, G kamu harcamalarını (X-M) dış ticaret dengesini göstermektedir.
GSMH’deki F ise net dış faktör gelirlerini göstermektedir.
Cari işlemler dengesi (CAB) ise şu şekilde ifade edilebilir:
CAB= (X-M) + F + URT
(3)
Eşitlikte URT net karşılıksız transferleri ifade etmektedir. (3) numaralı eşitlikten hareketle cari açığı tanım gereği
CAD= -CAB olarak tanımladığımızda
X-M+F = -(CAD+URT)
(4)
GSMH+CAD+URT=C+I+G
(5)
(5) numaralı eşitlikteki (CAD+URT) dış kaynak ve dış açıklık olarak adlandırılırken tasarruf yatırım denkliği
açısından bu eşitliğin değeri ise:
Sp+Sg+(CAD+URT)=Ip+Ig
(Sp-Ip)+(Sg-Ig) = -(CAD+URT)
(6)
(6) numaralı eşitlikte Ip ve Ig sırasıyla özel kesim ve kamu kesimi yatırımlarını, Sp ve Sg ise özel kesim ve kamu
kesimi tasarruflarını ifade etmektedir. Eşitlikten de anlaşılacağı üzere cari açık (CAD), özel kesim tasarruf açığı ve
kamu kesimi tasarruf açığı toplamı olan toplam tasarruf açığına eşittir (Eşiyok, 2012:64). Genel kabul gören görü-
şe göre GSYİH’ya oranı %5’i aştığında sorun olarak kabul edilen ve bazı ekonomiler için kriz sinyali olarak görü-
len cari açığın finansmanı üç yolla yapılır: Doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımı şeklinde gerçekleşen yabancı
sermaye girişleri, dış borçlanma ve döviz rezervlerinin kullanılması. Yabancı sermaye girişleri içerisinde doğrudan
yabancı sermaye dışındaki finansal sermaye girişleri borç artıran kaynaklar durumundadır.
Bu bağlamda cari açık ve dış borç ilişkisi hususunda değinilmesi gereken önemli unsurlardan biri cari açığın sür-
dürülebilirliğidir. Cari açıkların sürdürülebilirliği, ülkenin dış borç ödeme kapasitesine yani dış borçların sürdü-
rülebilirliğine bağlıdır. Çünkü cari işlemler açığı cari hesaptaki döviz açığını ifade eder ve dış borçlanma ihtiyacı
doğurur (Saçık & Alagöz, 2010:114). Cari açığın finansmanında bu tür özellikle kısa vadeli dış kaynakların kulla-
nılması sürdürülebilirlik konusunda kırılganlık göstergesi olarak kabul edilmektedir (Ersoy, 2010:105).
Diğer taraftan dış borç anapara ödemeleri ödemeler bilançosu içerisinde sermaye hesabında yer alırken, bu borç-
lar için ödenen faizler cari işlemler hesabına gider olarak kaydedilmektedir. Cari açığın, finansmanı kanalıyla dış
borçlar üzerinde artırıcı bir etkiye sahip olması beklenirken, dış borçlar da faiz ödemeleri yoluyla cari açığı etkile-




