Esra İŞBİLEN, Armağan CANAN
n
486
iletimlerinden yasal olmayan örgütlenmelere kadar geniş bir yelpazede kendini gösterir. Aslında görünenler,
toplumun uzun süredir yaşadığı değişimlerin gün yüzüne çıkışıdır. Bu aşamada protestolar da kamuoyu başta
olmak üzere politika yapıcılara, eylemcilere ve diğer karar alıcılara doğrudan mesaj gönderimini sağlamayı
amaçlar (Koopmans & Rucht, 2002: 231).
Toplumsal değişmenin sürekliliğini kavramış olan gelişmiş ülkelerin devletleri, toplumun farklı kesimlerinden
gelen talepleri sürekli bir şekilde karar alıcı kamu kuramlarına aktarmanın çeşitli yollarına başvurmaktadır. Avru-
pa Birliği’nin bu konudaki başarılı denemesi Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Komitesi (EESC)’dir. EESC, AB
politikalarının oluşturulmasında ve karar alma mekanizmalarında önemli bir etkiye sahiptir (Avrupa Birliği Eko-
nomik ve Sosyal Komitesi Grup III, 2014).
Komite; işçi, işveren, sivil toplum ve meslek kuruluşlarını temsil amacıyla kurulmuştur. 344 üyesi vardır ve yılda
9 defa toplanır. Üyeler; işverenlerden, sendikacılardan, tüketicilerden, çevre bilimcilerden vb.den oluşur. Ulusal
hükümetler tarafından gösterilen adaylar içinden Avrupa Birliği Konseyi tarafından atanırlar. Komite; Konsey’e,
Avrupa Parlamentosu’na ve Komisyon’a görüş bildirir. EESC’nin görüşleri tavsiye niteliğindedir, uyulması
zorunlu değildir (Ateş, 2005: 47). Yılda beyan ettiği ortalama 170 görüşün %15’ini kendi inisiyatifiyle, geri kalanı-
nı AB kuramlarının isteği üzerine gerçekleştirir (Avrupa Birliği Bilgi Merkezi Broşürü, 2013).
Komite’nin ana amacı Avrupa Birliği vatandaşları ile politikacılar arasında, ulusal seviye ve Avrupa Birliği sevi-
yesi arasında, ekonomik-sosyal-politik yapılar arasında güveni tesis etmektir (Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal
Komitesi Grup III, 2013/11: 1). Uygulamada komite tüm isteklerini Avrupa ve dünya çapında kabul ettireme-
mekle birlikte yöneldiği konular arasında ekonomik göstergelerden çok çevre ve insanın hayat kalitesi ile alakalı
konuların bulunması sebebiyle önemli bir işlev üstlenmektedir (EESC info; 2013/3: 1-2).
Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Komitesi (EESC) üç gruptan oluşmaktadır. “Grup I” işverenleri, “Grup II”
işçileri temsil etmektedir. “Grup III” adıyla kurulmuş olan yapı ise farklı ilgi alanlarına sahip grupları bünyesinde
barındırır ve bu çalışmada ihtiyaç olup olmadığı tartışılan platforma daha çok benzemektedir. Grup III, işçiler ve
işverenler dışındaki toplumu oluşturan ekonomik, yerel, meslekî uzmanlıklarla alakalı ve kültürel alanda faaliyet
gösteren grupların temsilcilerinden oluşur. Bu gruplardan bazıları tarım kooperatifleri, küçük girişimciler, gençlik
grupları, engelliler, gönüllü çalışanlar, yasal-bilimsel-akademik topluluklar, tüketici dernekleri, çevre örgütleri,
azınlık grupları ve kadınlar-cinsiyet eşitliği savunucuları olarak sıralanabilir (Various Interests - Group III, http://
www.eesc.europa.eu/?i=portal.engroup-3).
Grup III’ün şiarı “Avrupa Birliği’nde gerçek katılımcı demokrasiyi sivil diyalog ile başarmak.” olarak belirlenmiş-
tir. Ancak dikkat edilmesi gerekir ki EESC farklı kesimlerin çıkarlarını korumak amacı gütmez, AB’nin sosyo-eko-
nomik politikalarının oluşturulması için görüşlerin iletilmesini sağlar (Ateş, 2005: 48). Grupta 28 ülkeden toplam
108 üye bulunmaktadır. Grup III sayesinde, tüketici ve üretici üyeler bir araya geldiklerinde sorunlarına daha
kolay çözümler bulabilmekte ve isteklerini anlaşılır bir tartışma düzleminde iletebilmektedir (Various Interests
- Group III,
http://www.eesc.europa.eu/?i=portal.en.group-3). Kamuyu temsil eden hükûmet temsilcileri, komi-
tenin üyeleri arasında bulunmadığı için EESC, sivil-demokratik bir diyalog zeminine sahiptir (Ateş, 2005: 49).
• Balkan Ülkelerindeki Eylemler
Bu bölüm, son yıllarda on üç Balkan ülkesinde meydana gelen halk eylemlerinin genel niteliklerini ve içeriklerini
özetlemektedir. Ülkeler, Türkçe karakterli alfabetik sıraya göre ele alınmıştır.
1. Arnavutluk
Arnavutluk’un kendi içerisinde kayda değer eylemler bulunmamakla birlikte, diğer Balkan ülkelerinde Arnavut
azınlıkların gerçekleştirdiği eylemler bulunmaktadır. Özellikle Kosova içerisindeki Vetevendosje hareketi buna
iyi bir örnektir.
2. Bosna
Bosna’da eylemlerin çıkış noktası Tuzla bölgesidir. Ülkenin en büyük madencilik ve sanayi bölgesi olan Tuzla’da
işsizlik oranı yüzde 48 civarında ve çok sayıda insan özelleştirmeler sonucu işsiz kalmış durumdadır. Tuzla’da




