Ali KONAK, Gökhan OFLUOĞLU
n
392
sorunlar nedeniyle incelenen dönem başına kıyasla dönem sonunda Temel Gereksinimler açısından Romanya’nın
Küresel Rekabet Endeksindeki sıralamasında herhangi bir değişiklik olmaz iken Verimlilik Artırıcı Faktörler açı-
sından sıralamada gerilediği, ancak asıl gerilemenin İnovasyon ve Gelişmişlik Faktörleri açısından söz konusu
olduğu görülmektedir. Yayınlanan son Küresel Rekabet Endeks Raporuna göre Romanya’da iş dünyasına yönelik
en önemli sorun vergi oranlarının yüksekliğidir. Bu sorunu rüşvet ve vergi düzenlemelerindeki sorunlar takip
etmektedir. Ayrıca verimsiz bürokratik uygulamalar ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar çözüm bekleyen
diğer önemli sorunları teşkil etmektedir.
Slovenya ise, Balkan ülkeleri içerisinde ekonomik açıdan en iyi seviyede olan ve dolayısıyla iş dünyasına yönelik
sorunları diğer Balkan ülkelerine kıyasla daha az olan bir ülkedir. Slovenya’da iş dünyasına yönelik sorunlar,
temelde 3 başlık etrafında yoğunlaşmış bulunmaktadır. Bu sorunları finansmana erişimde karşılaşılan güçlükler,
verimsiz bürokratik uygulamalar ve kısıtlayıcı nitelikteki iş gücü düzenlemeleri şeklinde sıralamak mümkündür.
Özellikle 2010-2011 döneminden itibaren günümüze kadar uzanan süreçte Slovenya için saydığımız bu problem-
lerin sıralamasında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Ülkedeki mevcut bu sorunların dışında vergi oranlarının
yüksekliği, rüşvet ve enflasyonda diğer sorun grubunu teşkil etmektedir. Bu sorunların varlığına rağmen Slovenya,
Temel gereksinimler açısından Balkan ülkeleri içerisindeki en iyi ülke konumuna sahip iken Verimlilik Artırıcı
Faktörler açısından Türkiye ve Bulgaristan’dan sonra en iyi 3 ülke, İnovasyon ve Gelişmişlik Faktörleri açısından
da yine Türkiye’den sonra en iyi konuma sahip 2. Ülke durumundadır.
Son olarak Türkiye’de ise, iş dünyasına yönelik sorunlar yine çeşitlilik arz etmektedir. Bu sorunların başında ver-
gi oranlarının yüksekliği, verimsiz bürokratik uygulamalar, finansmana erişimde karşılaşılan zorluklar ve vergi
düzenlemelerindeki sorunlar yer almaktadır. Ayrıca son yıllarda iş gücünün eğitimindeki yetersizliklerde iş dün-
yasının karşısındaki önemli sorunlardan biri haline gelmiş bulunmaktadır. Ayrıca Türk Lirasının yabancı paralar
karşısındaki değerindeki belirsizlikler, gerek yerli gerekse de yabancı yatırımcılar açısından ülkeye yatırım yapma
konusunda isteksiz davranışların sergilenmesine neden olmakta ve yatırımlar önündeki önemli engellerden birini
teşkil etmektedir. Bütün bu sorunlara rağmen Türkiye, incelenen dönem sonunda dönem başına kıyasla Temel
Gereksinimlerin karşılanması açısından dönem başına kıyasla önemli ilerlemeler kaydetmiş durumdadır. Ayrıca
son yıllarda yapılan önemli yatırım ve atılımlar sayesinde Türkiye, hem Verimlilik Artırıcı Faktörler açısından
hem de İnovasyon ve Gelişmişlik Faktörleri açısından Küresel Rekabet Endeksine göre Balkan ülkeleri içerisin-
deki en iyi sıralamaya sahip ülke konundadır. Üzerinde durulan sorunlara rağmen Türkiye’nin Küresel Rekabet
endeksinde böyle bir ilerleme göstermesinde hem ülkedeki sektörlerin ve firmaların rekabet güçlerini iyileştirme-
ye yönelik gayretlerinin hem de gelecekte iş dünyası açısından sorun teşkil etmesi muhtemel sorunlara yönelik bir
takım tedbirlerin alınmasının etkili olduğunu düşünmek mümkündür. 2013-2014 dönemine ait Küresel Rekabet
Endeks Raporuna göre Türkiye’nin iş dünyasına yönelik en önemli sorunlarını vergi oranlarının yüksekliği, iş
gücünün yetersiz eğitilmesi, bürokratik engeller ve finansmana erişimde karşılaşılan zorluklar teşkil etmektedir.
Yapılan bu inceleme ve değerlendirmelerin neticesinde, önem sıralaması ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle
birlikte Balkan ülkelerinin genelinde iş dünyası açısından en çok karşılaşılan sorunların ağırlıklı olarak, rüşvet,
finansmana erişim zorlukları, verimsiz bürokratik uygulamalar ve bürokratik engeller, vergi düzenlemelerindeki
çarpıklıklar ve vergi oranlarının yüksekliği, alt yapı eksiklikleri, kısıtlayıcı iş gücü düzenlemeleri, yetersiz eğitilmiş
iş gücü, enflasyon ve politik istikrarsızlıklar şeklinde ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu sorunlar dışında her ülke-
nin kendine has bir takım sorunları da bulunmaktadır. Bu sorunların tespiti önemli olmakla birlikte bu sorunların
çözümüne yönelik olarak ülkelerin uygulayacağı düzenlemeler çok daha fazla önem arz etmektedir. Özellikle
yeterli sermaye birikimine sahip olmayan Balkan Ülkeleri açısından yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi ve yerli
sermayenin de elindeki kaynakları yatırıma yöneltmeye teşvik edilmesi, biraz önce ifade edilmiş bulunan sorun-
ların ivedilikle çözümüne ve özellikle yabancı sermayeyi ülkeye çekecek düzenlemelerin yapılması bağlıdır. Eğer
ülkesel ve bölgesel bir kalkınma hedefleniyorsa bu sorunların süratle çözümlenmesi büyük önem arz etmektedir
Üzerinde durulan sorunların çözümü halinde, ülkedeki yerli ve yabancı yatırımlardaki artışlara bağlı olarak üre-
tim artışları, gelir artışları ve bütün bu olumlu gelişmeler neticesinde de ülke vatandaşlarının refahında artışları-
nın gerçekleşmesi mümkün olabilecektir.




