Previous Page  195 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 195 / 514 Next Page
Page Background

Akif EMİROĞLU

n

184

8. Ulusal Hareketin Gerekliliği

Karadeniz’in kaynakları ve sorunları Karadeniz’de kıyısı bulunan altı ülkeye, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya,

Türkiye, Rusya ve Ukrayna’ya aittir. Ancak su ve havayla taşınan kirlenmeyle ilgili sorumluluk, topraklarının

önemli bir bölümü Karadeniz havzasında yer alan diğer on bir ülke tarafından paylaşılmalıdır.

Karadeniz’in korunması tek taraflı çalışmalarla gerçekleşemez. Bir endüstriyel tesisin etrafındaki sınırlı bir kir-

lenme bile, başta balıklar olmak üzere deniz canlılarının ölümüne neden olacağı için diğer bir ülkenin ekonomik

gelişimine etki edebilmektedir. Yasal ve politik hedeflerin harmanlanması ve kirlenmenin kontrolü için yapılacak

yatırımlarda ortak stratejiler geliştirilmesine büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Karadeniz’in biyolojik çeşitliliğinin

devamını ancak uluslararası hareketler sağlayabilir.

9. Karadeniz Çevre Programı (BSEP)

Karadeniz ülkelerinin temsilcileri 1972’de düzenlenen Stokholm Çevre ve Gelişim Konferansı’ndan esinlenerek,

“Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Konvansiyonu”

nu hazırlamışlardır. Bükreş Konvansiyonu; temel

bir anlaşma çerçevesinde ve karadan kaynaklanan kirlenmenin önlenmesi, çöplerin atılması ve kazalar karşısında

(örneğin petrol sızıntısı) ortak hareket edilmesi konusunda üç spesifik protokol içermektedir. Bu Konvansiyonun

uygulanması, merkezi İstanbul’da bulunan bir komisyonca gözlenmektedir.

Bükreş Konvansiyonu kurallar koymuş, ancak çevre hareketlerinin başlatılması için zaman çizelgesi oluşturma-

mıştır. Bu nedenle, ardından Odesa’da Nisan 1993’de 6 ülkenin bakanları tarafından Karadeniz çevresinin korun-

ması konusunda bakanlıklar düzeyinde bir deklerasyon imzalanmıştır. 1992 Rio Zirvesi’nde benimsenen 21. Yüz-

yıl Gündemi’ne dayandırılan bu yenilikçi doküman üç yıllık bir değişim süresi başlatmıştır.

Karadeniz ülkeleri, çevre hareketinin biran önce başlatılması ve uzun süreli bir eylem planı oluşturulabilmesi için

Global Environment Falicitı’den (GEF) destek istenmiş ve Dünya Bankası, BM Geliştirme Programı ve BM Çevre

Programı yönetiminde 2 milyar dolarlık bir fon oluşturulmuştur. Haziran 1993’de GEF’den temin edilen 9,3 mil-

yon dolarlık fonla Avrupa Birliği, Hollanda, Fransa, Avusturya, Kanada, Japonya’dan sağlanan tamamlayıcı fonla

3 yıllık Karadeniz Çevre Programı (BSEP) oluşturulmuştur.

Karadeniz Çevre Programı’nın uzun vadeli bir eylem planı yaratabilmesi için program hedeflerinin maliyetini

karşılayacak bir mekanizmanın olması zorunludur. Kıyı ülkelerinin tek merkezli bir programa bağlı olması yerine,

bölgelerindeki spesifik görevlerin koordine edilmesine sahip “Faaliyet Merkezleri”ne dayalı çalışma gruplarına

önayak olunmasına karar verilmiştir. Bütün çalışma gruplarında Karadeniz ülkelerinin her birinden en az bir

uzman bulunmaktadır ( http://blacksea-commission,org/main.htm Last Access : 31.05.2007).

Faaliyet merkezleri ve çalışma grupları;

1. Acil yanıt (Varna, Bulgaristan)

2. Rutin kirlilik izleme (İstanbul, Türkiye)

3. Özel izleme programları, biyolojik ve insan sağlığı etkileri ve çevre kalite standartları (Odesa, Ukrayna)

4. Biyo-çeşitliliğin korunması (Batum, Gürcistan)

5. Birleşik kıyı bölgelerinin yönetimi için müşterek metodolojilerin geliştirilmesi (Novorossisk, Rusya)

6. Balıkçılık ürünleri (Constantza, Romanya)..

Buna ek olarak Program Koordinasyon Merkezleri’ne (PCU) dayanan üç çalışma grubu bulunmaktadır:

1. Veri yönetimi ve coğrafi bilgi sistemleri (GIS),

2. Çevre kalite ölçütleri, standartları, çevre yasaları ve bunların icrasında uyumun sağlanabilmesi için tavsiye

paneli,

3. Çevre ekonomisi çalışma grupları.

Odesa Deklerasyonu’nun etkin biçimde uygulanması için kurulan bütün ağ, kademeli olarak İstanbul Komisyonu

Sekreteryası’na, Balık Ürünleri Faaliyet Merkezi ise Balık Ürünleri Komisyonu’na aktarılmıştır. BSEP Programı,