Previous Page  201 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 201 / 514 Next Page
Page Background

Seval MUTLU ÇAMOĞLU, Figen TAŞKIN

n

190

rufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Arama ve işletmenin Devletin özel teşebbüsle

birleşmesi suretiyle veya doğrudan doğruya özel teşebbüs eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır”

1

hükmü

varken 1982 Anayasası ile özel şirketler eliyle doğal kaynakların aranması ve işletilmesi kolaylığı sağlanmıştır.

2

Türkiye’de ise suyun kullanımı, suyun zararlarından korunmak, suyun niteliğini korumak ve idari yapı ile ilgili

yapılan hukuksal düzenlemeler de bulunmaktadır. 1924 yılından bu yana su ile ilgili çeşitli konularda yapılan

düzenlemeler 26 kanun ve 2 Kanun hükmünde kararname olmak üzere toplam 28 adettir. Bütün bu düzenle-

meler, suyun kullanımı, suyun zararlarından korunmak, suyun niteliğini korumak ve idari yapı ile ilgili yapılan

hukuksal düzenlemeler suyun niteliğinin korunması ve kirletilmemesi amacıyla yapılmıştır. Bununla beraber

son yıllarda yapılan düzenlemeler, burada saydığımız suyun korunmasını sağlayan düzenlemeleri kaldıracak

şekildedir.

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli yere sahip olan suyun HES’lerde kullanımı ve enerjiye

dönüştürülmesi üzerine tartışma yürütülmektedir. Bu tartışmalar daha çok ırmaklarda kurulan HES’lerin nasıl

kurulduğuyla alakalıdır. Bu tartışmanın hukuki zeminde araştırılmasına girişildiğinde de yasal mevzuatın çok

geniş olduğu görülmektedir.

2.1.1. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu öncesi ve HES

Elektrik sektöründe kamu hizmetinin özel sektöre yaptırılması, ilk 1984 tarih ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik

Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında

Kanun ile başlamıştır. Bu kanun, bir kamu iktisadi kuruluşu olan mülga

3

TEK dışındaki kuruluşların elektrik üre-

timi, iletimi, dağıtımı ve ticareti konularında görevlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu kanun, kamu kurum

ve kuruluşlarınca yerine getirilen, ileri teknoloji veya yüksek maddi kaynak gerektiren bazı yatırım ve hizmetlerin,

yap- işlet- devret modeli çerçevesinde yaptırılmasını sağlamıştır. (TMMOB, 2011b: 56)

1997 yılında da 4283 sayılı Yap- İşlet Modeli ile Elektrik Enerji Üretim Tesislerinin kurulması, İşletilmesi ve Enerji

Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun, mülkiyeti üretim şirketine ait olmak üzere enerji tesisinin kurulmasını,

işletilmesini ve işletme süresi boyunca üretilen hizmetin devlet tarafından alınmasını düzenleyen bir modeldir.

(TMMOB, 2011b: 57)

Enerji üretim garantili HES’ler için yapılan sözleşmeler ve bu sözleşmelere göre yapılan ödemeler enerji üretim

miktarları ile karşılaştırıldığında üretilmemiş olan enerji için devletin ödeme yapması önemli ve olumsuz bir

noktasıdır. Sayıştay tarafından yapılan denetlemede, YİD modeliyle 24 ve Yİ modeliyle yapılan 5 santral olmak

üzere 29 santral (termik ya da hidrolik ayrımı yapılmamış) için 4 yıl içerisinde 2,3 milyar ABD Doları kamu zararı

oluşturulduğunu belirtmektedir (TMMOB, 2011b: 56).

2.1.2. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Sonrası HES

Elektrik piyasasını düzenlemeye ilişkin 2001 yılında 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu çıkarıldı. Bu kanun

ile enerji hizmetlerinin bütün alanlarında serbest girişimin önü açılmıştır. Bu kanunun arkasından çıkarılan 26

Haziran 2003 tarihli Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması

İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile su kullanım anlaşmaları yapılmaya başlanmıştır.

(TMMOB, 2011b: 58)

Yasal düzenlemelerin arkasından HES projelerinde artış olmuştur. TMMOB’un Hidroelektrik Santraller Ekim

2011 raporuna göre 1215 adet proje ortaya çıkmıştır. (TMMOB, 2011b: 60)Bu projelerin uygun olup olmadığını

değerlendirmek için bazı kriterler vardır. Türkiye’de kısa zamanda oldukça artan projelerin bölge halkı tarafından

1 130. madde

2 1982 Anayasası’nın 168. Maddesi “Tabii servetler ve kaynaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi

hakkı devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işlet-

mesinin Devletin gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır”

hükmüne yer vermektedir.

3 Mülga: Varlığı kaldırılan, kapatılan (TDK, 2014 a).