Previous Page  203 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 203 / 514 Next Page
Page Background

Seval MUTLU ÇAMOĞLU, Figen TAŞKIN

n

192

Fiziksel çevre üzerine etkiler olarak proje alanının depremselliği, deprem riski de dahil olmak üzere baraj güvenlik

riskleri ve baraj inşaatından dolayı deprem riskindeki artıştır.

Son yıllarda tartışmalı HES projeleri nehirler üzerine kurulmuş ve kurulmaya da devam edilmektedir. Bunların

hidrolik rejime etkisi can suyu tabiri ile açıklanmaktadır. Can suyu, yeni dikilen fide veya fidanlara verilen az

miktardaki ilk sudur (TDK, 2014 c). Ekonomik açıdan değeri olan (balıkçılık faaliyeti) akarsularda ekosistem su

ihtiyacının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar yapılmış ve bu nedenle balıkların yaşamları için gerekli olan su miktarı

tüm nehir ekosisteminin ihtiyacı olarak tanımlanmıştır. Ancak son yıllarda diğer canlı gruplarını ekosistemin

yapısını (su kanalının formu, bitki örtüsü ve taşkın alanları), nütrient dinamiğini ve birincil üretimi de dikkate

alan yeni metotlar geliştirilmiştir (TMMOB, 2011b: 66).

Türkiye’deki uygulamalara bakıldığında ilk önceleri suların hiçbir özelliği dikkate alınmadan hiçbir ayrım yapıl-

maksızın can suyu için 50 litre/sn gibi bir değer belirlenmiştir. Bu değer, hiçbir bilimsel veriye dayanmamaktadır.

Sonrasında ise uzun yıllar ortalamasının yüzde 10’u gibi bir değer ortaya konmaktadır (TMMOB, 2011a: 27).

Bu iki uygulamanın hiçbir anlamı ve değeri yoktur. HES’lerde suyun bir noktadan alınarak havza içinde ya da

dışında başka bir noktaya aktarılması gerekebileceğinden ara kesimlerde kalan canlı yaşamının devamı için can

suyu hesaplarının bilimsel yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Uygulamalarda can suyu her havza için ayrı

belirlenmesi gerekirken tek değerle geçiştirilmeye çalışılmaktadır (TMMOB, 2011a: 27).

Su kaynaklarını besleyen parametrelerin değişimi suyun nehirlerdeki özelliklerini doğrudan etkilediğinden bazı

mevsimlerde yüksek olurken diğer mevsimlerde de akarsu tamamen kurumaktadır. Yaz mevsiminde ekosistemde

kritik durum yaşanmaması için transfer edilecek miktar bu mevsim için ayrı hesaplanmalıdır.

HES’lerde can suyunun bırakılıp bırakılmadığına ilişkin kontrol sisteminin çalışmaması da en önemli sıkıntı-

lardan biridir (TMMOB, 2011a: 27). Kontrol sistemi eksikliği ekosistemi olumsuz etkilediği gibi bu nehirlerden

faydalanacak halkı da olumsuz etkileyecek sorunların ortaya çıkışını sağlayacaktır.

HES’lerin yararlarından en önemlisi enerji bakımından dışa bağımlı olan ülkemizin enerji ihtiyacının bir kısmının

giderilmesidir. Ayrıca verimi %90’ı bulan bu sistemlerin ömrü oldukça uzun (200 yıl), yatırımı geri ödeme süresi

kısa (5-10 yıl) ve işletme gideri çok düşüktür (yaklaşık 0.0114TL/kWh) (Dık, 2012). Bunun yanında istihdam ve

ekonomik kalkınmaya yönelik faydalar sağlayan hidroelektrik santraller, sel ve su baskınlarını önleyerek can ve

mal kayıplarını engellemektedir. Dahası barajlar taşkınla gelen fazla suları göl alanında depolayarak suyun yeter-

siz olduğu zamanlarda kullanma imkânı vermektedir.

3. Alan Araştırması Bulguları

Ülkenin enerji ihtiyacının bir kısmını karşılamak amacıyla kurulan HES’ler ülke geneli açısından önemli olsa

da HES’lerin kurulduğu bölgede yaşayan hanehalkının yaşam standardını farklı yönleriyle etkileyebilmektedir.

Bu anlamda bu çevredeki bireylerin HES’lere olan bakış açıları da son derece önemlidir. Bu çalışmada bu böl-

gelerde yaşayan hanehalkının HES projelerine yönelik tutum ve davranışlarını saptamak, halkın duyarlılığını ve

bu konuda bilgisini ölçme amacıyla bir alan araştırması yapılmıştır. Araştırmada Doğu Karadeniz Bölgesinde 3

bölgede ve toplamda 285 hanehalkı ile görüşülmüştür. Birinci bölge olarak hidroelektrik santrallerinin yapımının

yoğun olduğu Artvin ilinin Borçka ilçesinde bulunan Çifteköprü hidroelektrik santralinin bulunduğu bölgedeki

100 kişiyle, ikinci bölge olarak HES çalışmalarının yine yoğun olduğu Rize İkizdere ilçesinde 100, üçüncü olarak

HES projelerinin yeni başladığı Ordu İkizce ilçesinde ise 85 kişi ile görüşme yapılarak veriler derlenmiştir. Alan

çalışması, Artvin’de 2014 Nisan-Mayıs ayı içerisinde, Rize ve Ordu’da ise 2013 yılının aynı aylarında yapılmıştır.

DSİ (2014) verilerine göre Çoruh havzasına bağlı Borçka ilçesinde işletme halinde olan 2 tane, inşaat halinde 1

tane, planlama aşamasında olan 3 tane ve Artvin genelinde toplamda 23 HES bulunduğu belirlenmiştir. Yine aynı

veri tabanında Ordu genelinde 26, Rize genelinde ise 25 HES işletmede, planlama ve inşaat aşamalarında faaliyet-

ler sürdürmektedir.

Tablo 1’de görüşme yapılan bireylere ilişkin sosyo-demografik ve ekonomik verilerin tanımlayıcı istatistikleri

verilmiştir. Görüşülen kitlenin %25’i ilkokul mezunu, %10,2’si ortaokul mezunu, %31’i lise mezunu ve %33,8’i

ise üniversite mezunudur. Gelir düzeyi olarak hanehalkının yaklaşık yarısı üç bölgede de ortalama 1001 ila 2000