Previous Page  202 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 202 / 514 Next Page
Page Background

Enerji Talebinde Hes’ler ve Hanehalkının Hes’lere Yöneliktutum ve Davranışları: Doğu Karadeniz Örneği

191

n

olumsuz değerlendirildiğini bu kriterlerin yerine getirilip getirmediğine bakarak anlaşılması gerekmektedir. Bunu

sağlayacak olan ise Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)

4

’dir. Ancak bu işleyiş de yeterli olmamıştır.

Türkiye’de HES projelerinde halkın olumsuz karşıladığı durumlar, kriterlerin yerine getirilmediği hallerdir. HES

projelerinde hazırlanan ÇED çalışması kapsamında proje kaynaklı etkiler, proje özelliklerinin yanı sıramevcut çev-

re özelliklerine bağlı olarak da ele alınmalı ve önemleri belirlenmelidir (Çevre ve Orman Bakanlığı. 2009). Mevcut

çevre özellikleri ile ilgili çalışmalar kapsamda, mevcut biyolojik ve fiziksel özellikler, sahaya özgü ve mevsimsel

farklılıkları, mevcut antropojenik

5

etkileri yansıtabilecek şekilde çalışılmalı ve mevcut durum etki değerlendir-

mesine esas teşkil edecek şekilde ortaya konmalıdır. Ayrıca, yörenin sosyoekonomik özellikleri de incelenmeli ve

proje öncesindeki durum tespit edilmelidir. Mevcut şartların belirlenmesi çerçevesinde, su kaynaklarının incelen-

mesi için seçilen çalışma alanı yeraltı ve yüzey suyu sistemini ve yakın çevrede mevcut olan kuyular ve akarsuları

içine alacak şekilde seçilmeli, alan ve çevresine ait jeolojik, hidrojeolojik ve hidrolojik özellikler, toprak özellikleri,

biyolojik ve meteorolojik özellikleri kapsayan, ayrıntılı fiziksel ve biyolojik durum belirlenmelidir.

Sosyo-ekonomik özellikler proje ölçeği ve kapladığı alandaki mevcut arazi kullanımı ve doğal kaynakların sos-

yo-ekonomik değerine paralel olarak yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde incelenmelidir. Arazi çalışmalarının

programlanması, metodolojilerin ve çalışma alanının sınırlarının belirlenmesi yerel halk, paydaşlar ve uzmanlara

danışılarak gerçekleştirilmelidir(Çevre ve Orman Bakanlığı, 2009).

HES’lerin etkileri de ÇED raporunda ele alınan hususlardan diğeridir. İnşaat aşamasındaki olası etkiler fiziksel

çevre ve biyoloji çevre üzerine etkiler olarak ikiye ayrılmaktadır. Fiziksel çevre üzerine etkilerden en önemlisi su

kalitesine olumsuz etkilemesidir. Temel kazılması, çevre yollarının inşaatı, agregaların

6

işlenmesi ve beton işleri

gibi inşaat faaliyetleri akarsuyun akış aşağısında bulanıklığa, sediman

7

artışına ve suyun alkaliliğini değişmesine

neden olacaktır. Toprak kalitesine etkiler, erozyon ve zemin emniyeti İnşaat faaliyetleri, özellikle kazı ve dolgu

çalışmaları, üst toprağın sıyrılması ve kayaç kazısı arazinin erozyon ve heyelan etkilerine hassasiyetini arttırır.

Benzer şekilde çıplak ya da bozulmuş arazilerdeki inşaat trafiği erozyonu ve sediman taşınımını hızlandırmaktadır.

İnşaat işleri ve özellikle kazı dolgu alanlarında, yüksek şev

8

eğimleriyle çalışılan alanlarda ve patlatma kullanılan

durumlarda zemin eğimi ve inşa edilen ünitelerde yapılardaki duraylılık

9

mevcut jeolojik özellikler risk sınıfları ve

proje tasarım ve inşaat kriterlerinin uygunluğu açısından incelenmelidir. İnşaat aşamasında meydana gelen gaz ve

toz emisyonları (kırma-eleme ve beton santralı dahil olmak üzere) ÇED kapsamında değerlendirilmelidir (Çevre

ve Orman Bakanlığı. 2009).İnşaat trafiği ve faaliyetleri gürültüye sebep olacak faaliyetler (patlatma ve iş makine-

leri gürültüsü vb.) çevredeki yerleşimleri rahatsız edebilir.

Biyolojik çevre üzerine etki olarak söylenebilecek husus, inşaat alanlarında üst toprak tabakasının sıyrılmasından,

kazı ve dolgu faaliyetlerinden ve inşaat trafiğinden dolayı bitki örtüsü ve habitat kaybolmasıdır. Ayrıca, emisyon-

lar ve su kirliliği gibi nedenlerle çevredeki vahşi yaşam ortamları olumsuz etkilenebilir.

HES’lerin su tutulması ve işletme aşamalarında karşılaşılabilen etkilerden biri, sosyoekonomik çevre üzerinedir.

Proje bölgesindeki yerleşim alanlarının demografik yapısı, projenin gerçekleştirilmesi ile ortaya çıkabilecek göç

hareketlerinden etkilenebilir. Proje çalışanları için inşaat şantiyelerinin kurulması inşaat aşamasından başlayarak

bölgenin demografisinin değişmesine neden olabilir. Projenin boyutuna bağlı olarak bu değişikliğin önemi arta-

caktır. Proje ile yöredeki ekonomik faaliyet artacak. Yöre halkı da proje inşaatı süresince iş imkânı bulabilecektir.

4 Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 17.07. 2008 tarihinde çıkarılmıştır. Yönetmeliğin amacı madde 1’e göre “Bu yönetmeliğin ama-

cı; gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları Yönetmelik kapsamına giren faaliyetlerin çevre üzerinde yapabilecekleri bütün

etkilerin belirlenerek değerlendirilmesi ve tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesi için gerçekleştirilecek Çevresel Etki Değerlendirmesi

sürecinde uyulacak idari ve teknik usül ve esasları düzenlemektir”.

5 Antropojenik: Doğada insanoğlunun neden olduğu etkiler (TDK, 2014b).

6 Agrega: kum ve çakıl (veya kırmataş) karışımı olarak tanımlanmaktadır (wikipedia, 2013).

7 Sediman: Kayaçların parçalanması, aşınması vb. gibi ayrışmalar sonucu oluşmuş (tortul kayaçlara) parçacıklara denir. (ekşi sözlük, 2010a)

8 Şev: temel çukuru gibi büyük çukurların kenarını çevreleyen duvarlar eğimliyse bunlara şev denir. Eğimli olmalarının sebebi genelde çök-

me/kayma olmaması içindir. Aksi halde istinat duvarı gerekir. (Ekşi sözlük, 2002.

https://eksisozluk.com/sev--2140859

9 Şev: temel çukuru gibi büyük çukurların kenarını çevreleyen duvarlar eğimliyse bunlara şev denir. Eğimli olmalarının sebebi genelde çök-

me/kayma olmaması içindir. Aksi halde istinat duvarı gerekir. (Ekşi sözlük, 2002.

https://eksisozluk.com/sev--2140859