Previous Page  207 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 207 / 514 Next Page
Page Background

Seval MUTLU ÇAMOĞLU, Figen TAŞKIN

n

196

HES’in varlığının bölge için ne şekilde yararları olduğu konusundaki fikirler ise ağırlıklı olarak elektrik üreti-

mindeki ve istihdam olanaklarındaki artış olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yararları olarak ise HES yapan

firmanın kar artışı ve sulama imkânlarının sağlanması belirtilmektedir. Ayrıca yararından çok zararının olduğu

kanısının da %25’lik ortalamayla yaygın olduğu gözlenmektedir.

Tablo 7:

Bölgenizde HES’in bölge için yararları (%)

Artvin

Rize

Ordu

Toplam

Elektrik üretiminde artış

15

32

33

27

Yararından çok zararı var

51

9

15

25

HES yapan firmaların karı artıyor

3

3

14

7

Bilmiyor

4

11

9

İstihdam olanaklarındaki artış

17

26

22

Sulama imkânları

2

2

Yanıtsız

12

52

32

Bu araştırmada görüşme yapılan bireylere bölgelerindeki nehirler üzerinde yapılan HES’lere ilişkin bazı bilgi soru-

ları sorulmuştur. Öncelikle nehir tipi HES’lerde dere yatağının varlığını sürdürmesi için gerekli “Can suyunun ne

olduğunu biliyor musunuz?” şeklinde sorulmuştur. Artvin ve Rize’de %79 düzeyinde, Ordu’da ise %64 düzeyinde

konunun bilinirliğinin olduğu saptanmıştır. Regülatörlere yönlendirilen suyun dere yatağından akmayacağı için

bir miktar suyun canlılığın sürdürülmesi için bırakılması çevresel / ekosistem su ihtiyacı olarak tanımlanmaktadır

ve can suyu olarak ta tabir edilmektedir. Su akışının her zaman düzenli olması gerekmektedir. Yaşam sudaki

oksijene bağlı olduğu için kısa süreli kesilmeler bile geri dönüşümsüz yıkımlara yol açabilmektedir. Regülatörlerin

akış aşağısındaki yaşamını sürdüren canlı ekosisteminin faaliyetten etkilenmemesi için akarsu yataklarına bırakı-

lacak su miktarı hesaplanmalı ve raporlarda belirtilmesi gerekmektedir. (Aksungur vd., 2011:88). Aksungur vd.

(2011), Trabzon’da yapılan HES santrallerinin yerinde yaptığı tespitlerinde; inşaat esnasında hafriyatların eğimli

arazilerden gelişigüzel bırakılması nedeniyle orman alanlarında büyük tahribatlar oluşturulduğu, dere yatakları-

nın doldurularak su akış rejimi ve kalitesinin olumsuz etkilendiğini, dere yatağına bırakılacak olan biyolojik ihti-

yaç suyunun yetersiz kaldığı balık geçitlerinin çalıştırılmadığı, uygun inşa edilmediği ve çevreyle uyumlu çalışıl-

madığı tespitlerini yapmıştır. Bu araştırmada da kişilere “HES’in can suyunu öldürmeden yapılabileceğini biliyor

musunuz?” şeklinde soru yöneltildiğinde bu konuda bilgi düzeylerinin nispeten azaldığı gözlenmektedir (Tablo

8). Ayrıca hem resmi kurumlar hem de HES projesini gerçekleştiren firma tarafından yeterli bilgilendirmenin

kamuoyuna yapılmadığı da tespit edilmiştir. Evet, bilgilendirildim ve kısmen bilgilendirildim diyenlerin oranı

Artvin’de %35, Rize’de %45 ve Ordu’da ise %69 düzeyindedir.

Diğer bir konuda çevre ile yapının karşılıklı etkilerini açıklayan çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporlarıdır.

Bu rapor yapının ileriye yönelik çalışması, ömrü ve stabilitesi ile ilgili önemli bilgiler ortaya koymaktadır. HES

projesi kurulu güç kapasiteleri yönetmeliğine göre projelere ÇED gerekli ya da gerekli değil belgesi verilmektedir.

Görüşülen bireylere “ÇED raporunun ne olduğu hakkında bilginiz var mı?” şeklinde soru yönetilmiştir. Artvin’de

%49, Rize’de %46 ve Ordu’da ise bu oran %62 düzeyindedir. Aksungur vd. (2011) Rize ve Trabzon’da HES pro-

jeleri için hazırlanan ÇED raporlarının birçok konunun yeterince irdelenmemiş olduğunu ve bilgilerin yetersiz

olduğunu tespit etmiştir. Oluşan çevre bilinci ve sivil toplum kuruluşlarının konuya takipçi yaklaşımı kamu kuru-

luşlarının da denetleme ve izleme konusunda titiz davranmasını gerektirdiğini belirtmiştir.

Hidroelektrik kaynaklı üretim tesislerinin yasal olarak bırakması gereken çevresel akış (cansuyu) miktarı, ÇED

kararı kapsamında ilgili idare tarafından belirlenmekte ve denetlenmekte, ayrıca bu karar kapsamında doğan

yükümlülükler DSİ ile ilgili şirket arasında imzalanan Su Kullanım Hakkı Anlaşmasına eklenmektedir (EPDK,

2014).