Previous Page  330 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 330 / 514 Next Page
Page Background

Tüketirken Tükenen Enerji: Samsun İlinde Doğalgaz Talebini Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Analizi

319

n

Sektörel açıdan bakıldığında, doğalgaz talebini destekleyen en önemli alanın elektrik üretimi olmayı sürdürmesi

beklenmektedir. Doğalgaz, yüksek verimlilikle yakılabilmesi ve diğer fosil yakıtlara göre daha az sera gazı emis-

yonu üretmesi nedeniyle elektrik üretiminde ucuz ve güvenli bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Doğalgazdan

elektrik üretiminde kombine çevrim santralleri kullanılmakta olup, bu sistemde hem doğalgazın yakılması ve

genleşmesiyle ortaya çıkan enerji, hem de ısı olarak açığa çıkan enerji ayrı ayrı elektriğe dönüştürülmekte ve bu

sayede yüksek verimlilik elde edilebilmektedir. Kombine çevrim santrallerinin, kömürle çalışan termik santrallere

göre daha ucuz ve kolay inşa edilmesi de bu tip santrallere olan talebin artmasında önemli bir etkendir. Ayrıca

küresel ısınmaya karşı alınmakta olan önlemler çerçevesinde kömürle çalışan santrallerin maliyetlerinin yüksek

karbon emisyonları ve karbon fiyatlaması uygulamaları nedeniyle artması, yenilenebilir kaynaklara yönelimi de

artırmaktadır. Yenilenebilir kaynakları kullanan elektrik üretim tesislerinin yedeklenmesinde, esnek çalıştırılabil-

me özellikleriyle yine doğalgaz çevrim santralleri öne çıkmaktadır.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, doğalgaz en yaygın şekilde bina içi uygulamalarda kullanılmaktadır. Konut-

larda, ticari işletmelerde ve imalat sanayinde, ısıtma, soğutma, pişirme ve aydınlatmada doğalgaz teknolojilerin-

den faydalanılmaktadır. Bu uygulamalar açısından OECD ülkelerinde pazar doygunluğa erişmiş bulunduğundan,

ayrıca yeni teknolojilerle sağlanan verim artışına bağlı olarak talep artışlarının elektrik üretimine göre daha sınırlı

olması beklenmektedir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise yaygın doğalgaz kullanımı sağlanabilmesi için

gerekli altyapı yatırımlarının yüksek maliyeti, talep artışını sınırlayabilecek bir faktördür. Öte yandan, açıklamış

olduğu kalkınma planı dahilinde Çin’in gelecek yıllarda kentsel ve ticari kullanım açısından doğalgaz talebi artı-

şında sürükleyici rol oynaması beklenmekte olup, bu kullanım alanlarındaki küresel talep artışının yaklaşık üçte

birinin Çin’den kaynaklanacağı tahmin edilmektedir.

Doğalgazın sanayide de çok çeşitli kullanım alanları bulunmakta olup endüstriyel doğalgaz talebinin özellikle

Asya, Latin Amerika ve Orta Doğu bölgelerinden kaynaklanmak üzere hızlı bir şekilde artması beklenmektedir.

Plastik ve kimya sektörlerinde hammadde olarak kullanılmasının yanı sıra geri dönüşüm, kurutma ve nemden

arındırma, cam, gıda işleme, ana metal sanayi uygulamaları gibi çok sayıda sektörde ve üretim aşamasında doğal-

gaz teknolojilerinden yararlanılmaktadır.

Artan doğalgaz talebi paralelinde, küresel doğalgaz üretimi de önümüzdeki dönemde artışını sürdürecektir. Tek-

nolojinin gelişimiyle birlikte, geçmişte ekonomik olarak faydalanılması mümkün olmayan doğalgaz rezervlerinin

kullanılabilir hale gelmesi, yeni rezervlerin keşfedilmesi ve başta kaya gazı olmak üzere geleneksel olmayan doğal-

gaz kaynaklarından da yaygın bir şekilde üretime başlanması sonucunda, doğalgaz üretimindeki artışın talebi kar-

şılayamaması gündemde değildir. Mevcut hesaplamalara göre doğalgaz kaynakları dünyaya 150-200 yıl yetecek

düzeyde olup, yeni teknolojiler ve verimlilik artışlarıyla birlikte bu sürenin uzaması beklenmektedir (Demirtaş,

2013:3-6).

5. Araştırma Bulguları

Araştırmada, Samsun ilinde yaşayan hanehalkının doğalgaz talebine ilişkin faktörleri, konuyla ilgili görüşlerini

ve tüketim düzeylerini tespit etmek amaçlanmıştır. Araştırma bulguları, Samsun’da yaşayan ve doğalgaz kullanan

toplam 300 hane ile yaptığımız nitel görüşmeye dayanmaktadır. Araştırmanın örnek hacmi, “Anakitle Oranlarına

Dayalı Basit Tesadüfi Olasılık Örneklemesi” yöntemiyle belirlenmiştir (Malhotra, 2004; Hair ve ark., 2000).

n z d

p q

2

2

=

#

n; Örnek hacmi, z; 1.96 (% 95 güven düzeyine karşılık gelen standart z-değeri), p; incelenen konuyla ilgili ön bilgi

veya tahmine dayalı olarak belirli bir özelliğe sahip anakitle oranı, q; (1−p) ilgili özelliğe sahip olmayan anakit-

le oranıdır. Örnek büyüklüğünün mümkün olduğu kadar büyük olmasını sağlamak için p(1-p) çarpımında en

yüksek değeri verecek olan p değerinin % 50 alınması önerilmektedir. Kabul edilen hata tolerans düzeyi ise d ile

gösterilmektedir. Bu araştırmada ±% 5,65 olarak kabul edilmiştir.