Previous Page  328 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 328 / 514 Next Page
Page Background

Tüketirken Tükenen Enerji: Samsun İlinde Doğalgaz Talebini Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Analizi

317

n

sağlanması maliyeti artırıcı bir unsur olduğundan genelde sıvı yakıtlar için tercih edilir. Terk edilmiş madenler:

İşlevini tamamlamış maden yatakları izolasyon ve sızdırmazlık sağlandığı takdirde kullanılabilir. İşlevini bitirmiş

doğalgaz ve petrol yatakları: Doğalgaz için en uygun ve tercih edilen yer altı depolama şeklidir. Aynı zamanda

en ekonomik olanıdır. Bazı durumlarda henüz işlevini bitirmemiş petrol ve gaz yatakları bile bir yandan üretim

yapılırken dışarıdan doğalgaz verilerek depo görevini sürdürebilir (Gülcü, 2010:18).

Doğalgaz tüketicisi ülkelerin tümünde olduğu gibi Türkiye’de de gaz depolama konusu, üzerinde önemle durul-

makta olan bir konudur. Doğalgaz Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin 4. bendine göre; Türkiye’de doğalgazın

ithalat yoluyla temin edilmesi ithalat lisansına göre yapılacağından dolayı, ithalat lisansı alacakların her sene ithal

edilecek doğalgazın % 10’u kadar bir miktarı 5 yıl içerisinde ulusal topraklarda depolama imkanına sahip olması

zorunluluğu bulunmaktadır (Gülcü, 2010:18).

Doğal gazın taşınması: Doğalgazın boru hatlarıyla ve yüksek basınç altında taşınabilir olması ekonomik bir enerji

alternatifi olarak dünya ekonomisinde yerini almasını sağlamıştır. 19. yy sonlarında küçük çaplı ve kısa mesafeli

hatlar ile başlayan doğalgaz taşımacılığı, artan tüketime ve teknolojik gelişmelere paralel olarak günümüzde daha

büyük çaplı borularla daha uzun mesafelerde ve daha yüksek basınçla yapılabilmektedir.

Boru hatlarının başlıca yararları, doğalgazın şeklinin değişmeden taşınmasına imkan sağlaması iken başlıca deza-

vantajları ise üretim ve tüketim bölgeleri arasında oluşan esnek olmayan ikmal durumu ve başlangıç yatırımının

büyük olmasıdır. Çok pahalı olan boru hatlarında debi artışı ile taşıma maliyeti azalmaktadır. Örneğin; 500 kilo-

metrelik bir boru hattından günde 2,5 milyon m

3

doğalgaz taşınması ile 1000 kilometrelik bir boru hattından

günde 2,5 milyon m

3

doğalgaz taşınması arasında, birim taşıma maliyeti açısından bir fark bulunmamaktadır.

Boru hattıyla taşınması imkansız durumlarda doğalgaz gemilerle taşınır. Bu durumda doğalgaz -163 °C’nin altın-

da soğutularak ve basıncı yükseltilerek hacmi 600 kere küçültülür. Doğalgazın bu haline “Sıvılaştırılmış Doğalgaz”

denir. Genelde 6500 km’ nin üzerindeki taşımalar için sıvılaştırma yoluna başvurulmaktadır.

Kuzey denizinde çıkan doğalgazı Almanya’ya bağlayan 2000 km uzunluğundaki boru hattı, dünyanın en uzun

doğalgaz denizaltı boru hattıdır (Yücel, 1994: 256). Rusya Federasyonu’nda Türkiye’ye doğalgaz taşıyan Mavi

Akım hattının uzunluğu 1200 km olup 380 km’ si Karadeniz altından geçmektedir. Karadeniz’ in 2140 metre

derinliğinden geçen boru hattı dünyanın en derinden geçen boru hattıdır (Adanalı, 2006: 3).

Sıvılaştırılmış doğalgazın, ilerleyen dönemlerde şu anki tüketim miktarının 5 katına çıkması beklenmekte ve bu

durum başlıca üç nedene bağlanmaktadır; birincisi, sıvılaştırılmış doğalgaz üretim ve taşıma maliyetlerindeki

azalma; ikincisi, doğalgaz üretici ve tüketici ülkeler arasındaki mesafenin uzaması; üçüncüsü ise doğalgaz boru

hattı döşemesinde yaşanan jeolojik problemlerdir (Birol, 2006: 17).

3. Küreselleşmenin Sürecinde Doğalgaz

Dünya enerji arzının önemli bir bileşeni olan doğalgaz, fosil yakıtlar arasında olmasına rağmen yüksek verimle

yakılabilmesi ve daha düşük karbon emisyonuna neden olması nedeniyle kömür ve petrolden ayrılmakta olup

güvenli ve temiz bir enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir.

Keşfi çok daha eskilere dayanmasına rağmen doğalgazın bugünkü anlamda kullanımının yaygınlaşması İkinci

Dünya Savaşı sonrası dönemde başlamıştır. Kaynak teknikleri ve metalürjideki gelişmelerle birlikte uzun mesa-

felerde emniyetli boru hatları döşenmeye başlamış, doğalgazın uzun mesafelere nakledilebilmesi ile birlikte gerek

konutlarda, gerekse endüstride kullanılmasına yönelik teknolojiler de gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Günümüzde

binaların ısıtılması ve yemek pişirmede, ulaşım araçlarında, plastik, gübre ve organik kimya sanayi ile elektrik

üretimi gibi pek çok alanda önemli oranda doğalgaz kullanılmaktadır.

Gerek küresel ısınmayla mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılmasının önem kazanması, gerekse

enerji güvenliği ve maliyetleri ile ilgili hususların devletlerin stratejileri içindeki ağırlığının giderek artması, enerji

alanındaki gelişmelerin daha yakından takip edilmesine neden olmaktadır. Temiz ve güvenli bir enerji kaynağı

olarak değerlendirilen doğalgaz kullanımı da, dünya genelinde ülkelerin enerji politikalarının önemli bir bileşeni

durumundadır.