Tüketirken Tükenen Enerji: Samsun İlinde Doğalgaz Talebini Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Analizi
315
n
dünya enerji kaynakları içindeki payı gittikçe artan bir enerji kaynağı olan doğal gaz, uluslararası alanda önemli
ticaret akımlarına konu olmaktadır. Gelişmekte olan ve enerji ihtiyacı hızla artan bir ülke olarak Türkiye açısın-
dan ise hızlı ve sürdürülebilir ekonomik gelişmenin önemli unsurlarından birini teşkil etmektedir.
Bu bağlamda enerji ve doğal gaz her ülkenin sosyal, ekonomik ve endüstriyel gelişiminin temel girdisini oluşturan
ve ülkeler için şimdilik vazgeçilmez kabul edilen bir değerdir. Doğal gaz da bir fosil yakıt olduğundan yenile-
nemeyen yani tükenebilir enerji grubunun içinde yer almaktadır. Sürdürülebilir bir kalkınmanın oluşması için
kaynaklarımızı doğru bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Bugün tüm dünya ülkelerinin ortak amacı enerji
ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü karşılayan doğal gazı ekonomik ve çevreye uyumlu bir şekilde kullanmaktır.
Doğalgaz, tarihî çağlardan beri bilinen ve kullanılan bir enerji kaynağıdır. Çeşitli kimyasal ürünlerin başlıca ham-
maddesi olan doğalgaz dünya enerji tüketiminin önemli bölümünü karşılamaktadır. Doğalgazın geçmişi yüzlerce
yıl öncesine dayanmaktadır. Nitekim eski Yunan ve Mısır toplumlarında yanan gaz veya kutsal ateş olarak nitelen-
dirilen doğalgaz, M.S. 221-263 yıllarında Çin’de (Shu Han Krallığı Dönemi) tuz kurutma işlerinde kullanılmıştır.
XVII. Yüzyılda İtalyanlar tarafından aydınlatma ve ısıtma amaçlı kullanıldığı görülmektedir. Üretim sektöründe
ilk doğalgaz kullanımı ise 1815 yılında ABD’de Charleston (Batı Virginia) bölgesindeki bir tuz madeni civarında
gerçekleşmiştir. İlk ticarî gaz işletmeciliği bundan beş yıl sonra, 1820’de W. Hart tarafından New York’ta yapıl-
mıştır. Yine boru hatları ile ilk kez taşınması işlemi ise 1883 yılında ABD’de gerçekleştirilmiştir (Doğanay, Özde-
mir, Şahin, 2011: 296-297).
2. Enerji ve Doğalgaz
Enerji, bir cisim ya da sistemin iş yapabilme kapasitesidir ve değişik formlarda karşımıza çıkar: Isı enerjisi, ışık
(radyant enerji), mekanik enerji, elektrik enerjisi, kimyasal enerji ve nükleer enerji gibi. Enerji kaynakları genelde
yenilenebilir ve tükenebilir (veya yenilenemeyen) olmak üzere iki grup altında toplanırlar. Yenilenebilir enerji,
pratik olarak sınırsız varsayılan, sürekli ve tekrar tekrar kullanılabilen enerjidir. Örneğin güneş enerjisi, güneşten
gelir ve elektriğe veya ısı enerjisine dönüştürülebilir. Rüzgâr enerjisi, yerküreden gelen jeotermal enerji, bitki-
lerden üretilen biokütle ve sudan elde edilen hidrogüç de yenilenebilir enerji grubunda değerlendirilmektedir.
Yenilenebilir enerji, kısa sürede yerine konulan enerjidir. Tükenebilir enerji ise, kullanılan ve fakat kısa zaman
aralığında yeniden oluşmayan enerji olarak tanımlanır. Bunlar genelde, petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıt-
lardır. Bu tür enerjiler, yaşamları milyonlarca yıl önce sona ermiş bitki ve hayvan gibi organik kalıntıların fosille-
rinden kaynaklanmaktadır.
Doğal gaz fosil yakıtlar içerisinde yer almaktadır. En önemli özelliği ise en temiz fosil yakıt olmasıdır. Doğalgaz,
içerisinde büyük oranda Metan (CH4) ve daha az oranlarda Etan (C2 H6), Propan (C3 H8), Bütan (C4 H10) gibi
elementleri içeren renksiz, kokusuz bir gazdır. Havaya göre daha hafif olan doğalgaz, uçucu özelliğe sahiptir.
Ancak hava içerisinde belirli bir yüzdeye ulaştığında tehlikeli olabilir. Bu sınırlar arasında tutuşturucu bir kaynak-
la temas ettiğinde patlar. Zehirli bir gaz değildir ancak kaçaklarda, havadaki gaz miktarının artmasıyla zehirlen-
melere yol açabilir (Pfiffer vd., 2000: 227).
Doğal gaz renksiz, kokusuz, zehirli olmayan ve havadan hafif bir yakıttır. Kokusuz olması gaz kaçaklarının fark
edilmesinde sıkıntı oluşturabileceğinden, tetrahidrofen maddesi katılarak, özel olarak kokulandırılır. Doğal gaz,
diğer fosil enerji kaynaklarına göre çevreye daha uyumlu, karbon salınımları diğer fosil yakıtlara göre daha düşük
olan bir enerji kaynağıdır. Doğal gaz, yandığı zaman havayı kirletici kükürt oksitleri ve karbon tanecikleri gibi atık
maddeler meydana getirmemektedir. Örneğin, Petrole benzer şekilde, bir fosil enerji kaynağı olan doğalgaz, kül
ve cüruf bırakmadan yanan, depolanma sorunu olmayan, en önemlisi, yanma sonucunda havayı kirleten kükürt
dioksit ve karbondioksit gazları çıkarmayan çevre için en sağlıklı bir enerji kaynağıdır (Gültekin ve Örgün, 1993:
37). Ayrıca sera gazları üretimi açısından da önemli avantaja sahiptir. Örneğin doğal gaz elektrik üretiminde en
düşük CO
2
miktarına sahiptir (MMO,2008).
Doğalgaz, rutubetsiz, kuru bir gazdır ve içerisinde yanmayan hiçbir madde yoktur. Bu yüzden verimi yüksektir.
Ayrıca kükürt ve kükürtlü maddeler de olmadığı için kükürt dioksit gibi zehirleyici gaz açığa çıkarmaz. Ancak
uygun koşulların oluşturulmaması sonucu tam yanma sağlanmazsa karbon monoksit oluşturur (Özdemir, 2006:
9).




