Seval MUTLU ÇAMOĞLU, Fatmanur GÜNDOĞDU
n
316
2.1 Türkiye’de Doğal Gazın Kullanımı
Türkiye’de doğal gaz kullanımı, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından 1970 yılında Hamitabat
ve Kumrular doğal gaz sahalarında keşfedilen doğal gazın 1976 yılında Pınarhisar Çimento fabrikasında kullanıl-
masıyla başlamıştır.
Nüfus artışı ve sanayileşmeye bağlı olarak artan enerji ihtiyacının karşılanmasında alternatif bir enerji kaynağı ola-
rak doğal gazın payını artırmak ve bazı şehirlerde gittikçe yoğunlaşan hava kirliliğine bir çözüm bulmak amacıyla
18.09.1984 tarihinde Türkiye ve SSCB arasında doğal gaz sevkiyatına ilişkin olarak imzalanan anlaşmanın ardın-
dan, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) ile SSCB’nin doğal gaz ticareti konusunda yetkili
kuruluşu Soyuzgaz Export arasında 14.02.1986 tarihinde 25 yıl süreli ve plato değeri yıllık 6 milyar cm
3
olan bir
doğal gaz alım-satım anlaşması imzalanmıştır. SSCB ile yapılan ilk alım anlaşmasını, artan doğal gaz ihtiyacının
karşılanması amacıyla yapılan diğer alım anlaşmaları izlemiştir. 14.02.1986 tarihli alım-satım anlaşması sonrasın-
da 26.10.1986 tarihinde inşasına başlanan 842 km uzunluğundaki Rusya Federasyonu-Türkiye Doğal Gaz Boru
Hattı, Bulgaristan sınırındaki Malkoçlar mevkiinden Türkiye’ye girerek 23.06.1987’de Hamitabat’a ulaşmış, daha
sonra Ambarlı, İstanbul, İzmit, Bursa ve Eskişehir güzergâhını takip ederek Ağustos 1988’de Ankara’ya ulaşmıştır.
Söz konusu doğal gaz hattı ile Trakya bölgesinde bulunan Hamitabat ve Ambarlı doğal gaz kombine çevrim sant-
rallerine, İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayi A.Ş.) ve TÜGSAŞ (Türkiye Gübre Sanayi A.Ş.) gübre tesislerine ve doğal
gaz boru hattının geçtiği güzergâh üzerinde bulunan şehirlere doğal gaz ulaştırılmıştır. Doğal gaz, Ekim 1988’de
Ankara’da, Ocak 1992’de İstanbul’da, Aralık 1992’de Bursa’da, Eylül 1996’da İzmit’te, Ekim 1996’da Eskişehir’de
ve Samsun’da Temmuz 2004’te konut ve ticari sektörün kullanımına sunulmuştur. Üretimin başladığı 1976 yılın-
dan ithalatın başladığı 1987 yılına değin toplamda yaklaşık 747 milyon m
3
’lük sınırlı bir üretim ve tüketimmiktarı
elde edilmiştir. 2011 yılı sonunda doğal gaz tüketim miktarı 44,145 milyar cm
3
’e ulaşmıştır. ( EPDK, 2011: 26)
Doğal gazın toplam enerji tüketimi içindeki payı, 1976-1987 yılları arasında ihmal edilebilir oranlarda iken tüke-
tim miktarına paralel olarak artış göstermiştir. 1975-2010 yıllarına ait Türkiye toplam enerji tüketiminde kaynak-
ların payları Tablo 1’de verilmektedir. Artık günümüzde en çok kullanılan kaynak haline gelmiştir.
Tablo 1:
1975-2010 Yılları Türkiye Toplam Enerji Tüketiminde Kaynakların Payları (%) (DEK-TMK Enerji
Raporları)
1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010
Doğal Gaz
0
0,1
0,2
5,9
9,9
17,1
27,3
31,9
Petrol
51,7
50,3
46
45,1
46
40,1
35,2
26,7
Kömür
21,5
22,1
21,4
30,9
27,2
30
26,4
30,6
Hidroelektrik
1,9
3,1
2,6
3,8
4,8
3,3
3,7
4,1
Diğer
24,9
24,4
29,8
14,3
12,1
9,5
7,4
6,7
Kaynak:
EPDK, 2011:27
2.2 Doğal Gazın Depolanması ve Taşınması
Doğalgaz tüketen ülkeler fiyat hareketlerinden etkilenmemek, kesintiyi önlemek ve arz – talep dengesini sağ-
lamak amacıyla doğalgazı depolamaktadırlar. İhtiyacın az olduğu yaz aylarında depolanan doğalgaz, ihtiyacın
çok olduğu kış aylarında tüketimi karşılamak için devreye sokulmaktadır. Doğalgazın nerelerde depolanabileceği
incelendiğinde;
Yer altı su gölleri ve dereleri: Doğalgaz basınçla buralara sevk edilir ve su yeryüzüne çıkarılır. Öncesinde, yer altı
gölünün, gazın sıkıştırma basıncına dayanıklı kil tabakası ile çevrili olması gerekir. Yer altı kaya tuzu yatakları:
Önce su sevk edilerek tuzun çözünürlüğü sağlanır ve yeryüzüne alınır, oluşan boşluğa doğalgaz basınç altında
depolanır. Yer altında yapay boşluklar: Bu tip boşluklar kayalık bölgelerde madencilik teknikleriyle yapay olarak
açılır. Pahalı bir teknik olduğundan diğer doğal olanakların sınırlı olduğu yerlerde kullanılır. Gaz için sızdırmazlık




