Seval MUTLU ÇAMOĞLU, Fatmanur GÜNDOĞDU
n
318
Bu çerçevede, alternatif doğalgaz çıkarımı yöntemleri de büyük önem arz etmektedir. Derin ve geçirimsiz çökelti
kayalarının gözeneklerinde rastlanan ve geleneksel doğalgaz çıkartma yöntemlerinden farklı teknolojilerle çıkar-
tılabilen doğalgaz kaynakları kaya gazı veya şeyl gazı olarak adlandırılmaktadır. 2000’li yılların başından itibaren
ABD’de kaya gazı üretimi çok hızlı bir artış kaydetmiş, kaya gazı çıkartılmasına ilişkin teknolojiler de kayda değer
bir gelişme göstermiştir. Bu operasyonların ABD’deki başarısı, dünyanın geleneksel doğalgaz rezervleri yönünden
herhangi bir zenginliğe sahip olmayan ancak kaya gazı rezervlerinin bulunduğu bölgelerde de üretim yapılabilece-
ği anlamına gelmektedir. Kaya gazı rezervlerine sahip ülkelerde yaygın olarak üretime başlanması halinde, küresel
enerji görünümünün bugünkünden oldukça farklılaşabileceği ve bu gelişmelerin önemli ekonomik ve jeopolitik
sonuçları olacağı kuşkusuz görülmektedir. Bugün dünyanın birçok bölgesinde kaya gazı, kömür yataklı metan ve
sıkı kumtaşı gazı rezervlerinden gaz elde edilmesi planlanmaktadır. Bu paralelde 2035’e kadar doğalgaz üretimin-
de yaşanması beklenen artışın yaklaşık yarısının geleneksel olmayan doğalgaz kaynaklarından sağlanacağı tahmin
edilmektedir (Demirtaş, 2013:2).
4. Enerji Sektöründeki Son Gelişmeler Çerçevesinde Doğalgaz Piyasası
Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency - IEA) tarafından yayımlanan istatistiklere göre toplam
birincil enerji kaynakları arasında doğalgazın payı 1973 yılındaki %16 seviyesinden, 2010 yılında %21’e yükselmiş
olup, 2035 yılında %23’e ulaşması beklenmektedir (Şekil 1). 1973-2035 arasında toplam birincil enerji tüketiminin
yaklaşık 2,8 kat artmış olacağı hesaba katıldığında, birincil enerji kaynağı olarak doğalgaz kullanımındaki artışın
boyutu daha iyi anlaşılmaktadır. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, 1973’te 977 milyon TEP
1
olan doğalgaz tüketi-
mi, 2010 yılında 2,7 milyar TEP’e yükselmiş olup 2035’te de 4,1 milyar TEP’e ulaşması beklenmektedir. 2010-2035
arasında toplam enerji talebinin birincil enerji kaynaklarına göre dağılımının muhtemel seyri incelendiğinde ise,
yenilenebilir kaynaklarla birlikte doğalgazın hızlı bir artış kaydedeceği; diğer önemli fosil yakıtlar olan kömür ve
petrol kullanımındaki artışın ise görece daha sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir. Bu paralelde, önümüzdeki 20
yıllık dönemde doğalgaz, yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerjinin toplam içindeki payını artırması;
kömür ve petrolün payının ise düşmesi beklenmektedir.
1 TEP / Ton Eşdeğer Petrol (TOE / Tonne of Oil Equivalent): 1 ton ham petrolün içerdiği enerji miktarı olup farklı türde enerji kaynaklarının
mukayesesini kolaylaştırması amacıyla enerji istatistiklerinde ve hesaplamalarda kullanılan bir birimdir.
Şekil 1:
Dünya Enerji Tüketiminin Birincil Enerji Kaynaklarına Göre Dağılımı
*
Jeotermal, güneş, rüzgar, biyoyakıt. Kaynak: IEA - Key World Energy Statistics 2012 (Yuvarlamalardan dolayı toplamlar
%100’e eşit olmayabilir)
■
1973
■
2010
■
2035




