Bersu BAHTİYAR, Volkan BEKTAŞ
n
300
BKH 8
Açık, kurallara bağlı, tahmin
edilebilir, ayrımcılık içermeyen
ticaret ve finans sitemlerinin
geliştirilmesi
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin pazarlarına
erişimi
En az gelişmiş ülkelerin özellikle tarım ürünleri için en
uygun gümrük indiriminden yararlanmaları
En az gelişmiş ülkelerin özel
ihtiyaçlarına yönelinmesi
GSYİH yüzdesi olarak toplam ve en az gelişmiş ülkelere
yönelik net resmi kalkınma yardımı (RKY)
Temel sosyal hizmetler için (temel eğitim, temel sağlık,
beslenme, temiz su ve atık sistemi) toplam iki taraflı sektö-
re ayrılabilir resmi kalkınma yardımları oranı
OECD Kalkınma Komitesi bağışçılarının iki taraflı serbest
resmi kalkınma yardımları oranı
Pazarlara erişim
Borç sürdürülebilirliği
Denize çıkışı olmayan gelişmekte
olan ülkelerle gelişmekte
olan ada devletçiklerinin özel
ihtiyaçlarının ele alınması
Satın alınabilir temel ilaçlara sürdürülebilir ulaşımı olan
nüfusun oranı
Başta bilgi ve iletişim
teknolojileri olmak üzere yeni
teknolojilerin özel sektörle
işbirliği içinde yaygınlaştırılması
100 kişi başına telefon hattı sayısı
100 kişi başına cep telefonu abonesi sayısı
100 kişi başına internet kullanıcı sayısı
Binyıl Kalkınma Hedefleri, hükümetlerin, özel sektörün, sivil toplumun, bağışçıların ve yardım topluluklarının
küresel ve ulusal çapta birlikte yaptıkları çalışmalara dayanmaktadır. Bu kapsamda, Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin
ortaya konduğu 2000 yılından bu yana, hedeflere ilişkin gelişimin takip edilmesi ve başarıya ulaşılabilmesi için
eylem planlarının tanımlanmasına yönelik üst düzeyli toplantı ve zirveler gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilki
olan 2005 yılındaki Dünya Zirvesinin ardından 2008 yılında düzenlenen Binyıl Kalkınma Hedeflerine ilişkin Üst
Düzeyli Etkinlik boyunca hükümetler, vakıflar, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri hedeflere ulaşılabilmesi için
yeni taahhütler belirlemişlerdir. 2010 Eylül ayında gerçekleştirilen BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi; kadın
ve çocuk sağlığına özel bir önem veren ve yoksulluk, açlık ve hastalıklara karşı yeni girişimleri içeren küresel bir
eylem planının ortaya konduğu bir üst düzeyli toplantı olmuştur. Son olarak 2013 yılında gerçekleşen Küresel
Binyıl Kalkınma Hedefleri Konferansında katılımcılar, bir yandan süreçte gösterilen gelişime 2015’e kadar bir sür-
dürülebilir bir ivme kazandırmak için dengenin korunmasının önemine vurgu yaparken, diğer yandan ise mevcut
hedeflere ilişkin ulaşılan sonuçlardan hareketle, 2015 sonrası kalkınma süreci ile ilgili planlara tartışmalarında yer
vermişler, ülkelerin kalkınma planlarını bu sonuçlar üzerinden oluşturacaklarını belirtmişlerdir (Lomazzi vd.,
2014: 79).
Tablo 2 devam




