Binyıl Kalkınma Hedefleri: Karadeniz Ülkeleri İçin Bir Karşılaştırma
297
n
rolünün küçültülmesi gibi konuları kapsamaktadır (Şenses, 2003, s.112-113). Dünya Bankası ve IMF tarafından
iktisat politikalarına ilişkin olarak belirlenen koşullar büyüme için en uygun yol olarak görülen “mükemmel
piyasa” önündeki engelleri kaldırmayı amaçlamıştır. “Washington Mutabakatı” olarak adlandırılan bu yaklaşım,
para arzını kontrol ederek istikrarı sağlamayı ve özel sektör etkinliklerini arttırmaya yönelik arz yönlü önlemlerle
büyümeyi hızlandırmayı önermiştir (Wayenberge, 2006, s.315).
1990’lara gelindiğinde ise yapısal uyum politikalarını uygulayan birçok ülkenin, ekonomik performansları kötü-
leşmiştir. Dünya Bankası’nın 1989 tarihli raporunda yapısal uyum programlarındaki temel eksikliğin, programla-
rın tasarlanışı ve uygulanışında gerek özel gerekse de kamusal alanda yerel kapasite eksikliği olduğu savunulmuş-
tur. Böylece uluslararası finans kurumlarınca savunulan makroekonomik reformlar, uygulanmaları “yönetişim”
reformlarını gerektiren “teknik” konular olarak algılanmaya başlanmış ve reform süreci siyasal konuları da içere-
cek şekilde genişletilmiştir. Bu konular; kamu yönetimi, kamu kesiminde hesap verilebilirlik ve saydamlık, yasal
çerçeve, yolsuzluk, askeri harcamalar vb. konuları kapsamıştır (Wayenberge, 2006, s.320).
1990’ların ikinci yarısında, Doğu Asya Krizi uzun dönem yoksulluğun azalma eğiliminin keskin bir şekilde tersine
çevrilmesine neden olmuştur. Aynı dönemde eski Sovyet cumhuriyetlerinde sosyoekonomik koşullar öyle sert
bir şekilde kötüleşmiştir ki en geniş anlamda yoksulluğun azaltılması –sağlık, beslenme, eğitim, bilgiye ve kamu
hizmetlerine erişim ve karar alma süreçlerine katılımı içerecek şekilde- en öncelikli ve kapsayıcı hedef olmasa da
kalkınmanın önemli bir hedefi olarak yeniden ortaya çıkmıştır (Thorbecke, 2007,s.20). Artan yoksulluk ve gelir
dağılımındaki eşitsizlikler ülkeleri, Birleşmiş Milletler çatısı altında bu sorunların giderilmesine yönelik işbirliği
yapmasına neden olmuş ve bu doğrultuda 2000 yılında New York’ta Binyıl Zirvesi gerçekleştirilmiştir.
3. Binyıl Kalkınma Hedefleri
2000 yılında Birleşmiş Milletler (BM) düzenlemiş olduğu Binyıl Zirvesinde 189 ülkenin katılımıyla kabul edilen
Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) yoksullukla mücadele kapsamında ortaya konulan ve küresel anlamda destekle-
nen en önemli çözüm yollarından biridir. Yoksullukla mücadele ve az gelişmiş ülkelerin kalkınma problemlerinin
çözümü amacıyla düzenlenen ve 2015 yılına kadar ulaşılması amaçlanan, hem küresel hem yerel özellik taşıyan 8
amaçtan oluşan bu hedefler, uluslararası düzeyde ortak bir amaca ulaşılması anlamında birlikte çalışılabilecek bir
çerçeve sağlamakta ve sürdürülebilir kalkınmaya ve yoksullukla mücadeleye ilişkin sağlanan gelişimi ölçülebilir
ve izlenebilir bir hale getirmektedir.
Temellerini 1980’ler ve 1990’lardaki kalkınmaya ilişkin fikir ve çalışmalardan alan Binyıl Kalkınma Hedefleri;
özgürlük, eşitlik, demokratik yönetim, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, barış ve güvenlik gibi temel
değerlere dayanmaktadır. Bu hedefler yoksul ülkelerin kalkınma çabalarını artırma konusunda önemli bir moti-
vasyon aracı olmalarının yanında, yoksul ülkelerin kalkınma çabalarına yönelik taahhütlere de olanak sağlamak-
tadır (Easterly, 2008: 26). Bunlara ulaşılması durumunda dünyadaki yoksulluk yarı yarıya azaltılacak, milyonlarca
hayat kurtarılmış olacak ve insanlar daha sürdürülebilir bir çevrede küresel ekonomiden fayda sağlayabilecekler-
dir.
Tablo 1:
Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH)
BKH 1
Aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması
BKH 2 Herkes için temel eğitimin sağlanması
BKH 3 Toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi ve kadınların konumunun güçlendirilmesi
BKH 4 Çocuk ölümlerinin azaltılması
BKH 5 Anne sağlığının iyileştirilmesi
BKH 6 HIV/AIDS, sıtma ve diğer salgın hastalıklarla mücadele edilmesi
BKH 7 Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması
BKH 8 Kalkınma için küresel ortaklıkların geliştirilmesi




