Mustafa ÖZTÜRK, Osman Nuri ARAS
n
242
Ayrıca Sovyetler Birliği Döneminde COMECON üyesi olan ülkelerin kendi içlerinde kurdukları ekonomik ve
ticari yapılanma, sosyalist ekonomik düzenin etkisinde şekillenen ticari anlayış, ortak bir ürün standartlarının
olmaması, hukuki, idari ve teknik engeller gibi aşılması güç sorunlar bu güne kadar KEİ’in ticari potansiyeli-
nin önündeki engeller olmuştur. KEİ üyesi ülkelerin kendi bağımsız ticaret politikalarını yürütmeleri, örgütün
ülke ticaret politikalarına müdahale edememesi KEİ’in bir işbirliği örgütü olmaktan öteye geçememesi, ekonomik
entegrasyon aşamalarından birini gerçekleştirememiş olması üye ülkeler arasındaki ticaretin istenen seviyelere
ulaşmasını engellemiştir (Sayan, 2005:340,341).
KEİ içinde işbirliğinin geliştirilmesi ve ticaretin arttırılması için yapılması gereken en önemli faaliyetlerden biri de
üye ülkelerin güçlü ulaşım ve iletişim ağları ile birbirlerine bağlanmasıdır. Örgütün kuruluşundan itibaren bunun
önemi fark edilmiş Karadeniz çevre yolu projesi gündeme gelmiştir. Ancak bir karayolu ağı oluşturacak bu proje
günümüze kadar tamamlanamamıştır (KGM, 2014). Bölgeye yönelik bir ulaştırma ağının önemini gayet iyi bilen
Avrupa Birliği de bir inisiyatif geliştirmiş Avrupa’dan başlayarak Karadeniz, Kafkaslar, Hazar Denizi ve Orta
Asya arasında tarihi İpek yolunu canlandıracak bir taşıma koridoru olacak olan TRACECA projesini 1993 yılında
başlatmıştır (TRACECA). Söz konusu projelerin tamamlanmamış olması bölgeyle olan ticaretin potansiyel sevi-
yesinin altında kalmasının nedenlerinden biridir.
Türkiye’nin Ortadoğu ve Kafkasların enerji kaynaklarını AB’ye ulaştırma konusundaki köprü rolü, Rusya’nın
enerji politikalarıyla kısmen çelişmektedir. Rusya Ortadoğu ve Hazar havzasının doğalgazını Türkiye üzerinden
Avrupa’ya taşıyacak olan NABUCCO projesini istememektedir. Rusya Burgaz (Bulgaristan)-Dedeağaç (Yunanis-
tan) boru hattı vâsıtasıyla Avrupa’ya ulaştırılacak doğalgaz için Türkiye by-pass etmiş ve Türkiye’nin enerji kori-
doru rolünü zayıflatmıştır. Bu durum üyeler arasında KEİ’ye olan güveni azaltmakla birlikte Türkiye’nin bölgeyle
olan ticaretinin güçlenmesine engel teşkil etmektedir (Ogan, 12).
Bölgenin ticaret hacminin yetersizliği sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Bölge içi ülkeler arasında da ticaret hac-
mi düşük düzeylerdedir. Bölge ülkelerinin toplam ticaretlerinde KEİ üyesi ülkelerle olan ticaretleri 2000’li yıllar
boyunca %14-16 oranları arasında kalmıştır (Black Sea Trade & Development Bank, Annual Report, 2012:20).
Grafik 1:
KEİ Ülkelerinin Kendi Aralarındaki Ticaretleri
Kaynak:
Black Sea Trade & Development Bank, Annual Report, 2012




