Previous Page  141 / 514 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 514 Next Page
Page Background

Mehmet CURAL, Arınç BOZ

n

130

Dış ticaret ve petrol fiyatlarının düşmesinin şoku atlatıldıktan sonra, 2009 yılından itibaren bütçe fazla vermeye

başlamakla birlikte 2013 yılında yaşanana Kırım ve Ukrayna krizleri ve ekonomik yaptırımlar bütçe açıklarına

neden olmuştur.

Sırbistan’da bütçe açığı sorunu olduğu ve küresel kriz sonrasında bütçenin daha fazla açık verdiği görülmekte-

dir. Hükümet tarafından uygulanmakta olan ekonomi politikalarını sınırlamakta olan temel unsur Mart 2009’da

IMF ile imzalanan stand-by anlaşmasının şartlarıdır. Anlaşma neticesinde 4 milyar dolar düzeyinde bir kredi

temini sağlanmıştır. Anlaşma 2010 yılında GSYİH’nın yaklaşık %4’ü oranında bütçe açığı verilmesini öngörmüş

ve hükümetin kamu harcamalarını önemli ölçüde azaltılmasını da içerecek şekilde sıkı maliye politikaları uygula-

masını gerektirmiştir. Hükümet bu amaçla geniş kapsamlı bir reform paketi hazırlamıştır, paketin içeriğinde har-

camaların ve kamuda çalışan sayısının azaltılması, emeklilik sisteminin tekrar yapılandırılması ile ilgili maddeler

bulunmaktadır (Bektaş, 2011:4). Sırbistan’da 2008-2009 yılı dışında 2010 yılından sonra vergi gelirlerinde düşüş

yaşanmıştır. Bu duruma sebep olarak 2010 yılında hayata geçen gelir vergilerini düşürme politikasıdır. Bu politika

2010’dan sonra vergi gelirlerinde azalmaya sebep olmuştur. 2010 yılında Sırbistan’da bütçe açığının hedeflenenin

üzerinde gerçekleşmesi nedeniyle ek bütçe hazırlanmıştır.

Slovenya’da vergi gelirleri genel olarak düzenli bir eğilim izlemiş, sadece küresel krizin etkisiyle 2009 ve 2010

yıllarında küçük çaplı da olsa bir düşüş yaşamıştır. Slovenya’da kamu harcamaları 2008 yılına kadar düzenli bir

seyirdedir. Küresel krizin etkisiyle harcamalar 2009’dan itibaren artmaya başlamış ve bu artış 2012 yılına kadar

devam etmiştir. Slovenya’da bütçe açığının sorun teşkil ettiği görülmektedir. Zira 2007 hariç her yıl bütçe açık

vermiştir. Küresel kriz döneminde bütçe açığı/GSYİH oranı %5’in üzerine çıkmıştır. Bu durumun oluşmasında

krizin yanı sıra, 2008 seçimlerinin de etkisi yadsınmamalıdır. 2013 yılında bütçe açığının %14,1’e yükselmesi kar-

şısında Hükümet vergi artışı, varlık satışı ve 900 milyon euroluk banka sermayelendirilmesi planlarını kapsayan

bir dizi önlem açıklamıştır.

Ukrayna’nın vergi gelirleri ve kamu harcamaları düzensiz bir görünüm içindedir. Küresel krizin ortaya çıktığı

2008 yılında kamu harcamalarında hızlı bir artış yaşanmıştır (%3,4). Ukrayna bütçesi incelenen dönemde her yıl

açık vermiştir. Ancak en dikkat çekici yıllar açığın %6,3 ve %5,8’e ulaştığı 2009 ve 2010 yıllarıdır. Hükümet bütçe

açığını azaltmak için 2010 yılında IMF ile yeni bir borç anlaşması imzalayıp bütçe açığını takip eden yılda %2

sevisine düşürmeyi başarmıştır. Ancak Ukrayna 2012’nin ortasında ekonomik durgunluğa girmiştir. Uluslararası

Para Fonu ile yenilenmesi düşünülen stand-by anlaşması kapsamında emekli maaşları ve ücretlerinin dondurul-

ması, konutta tüketilen doğalgaz sübvansiyonlarının kaldırılması vb. önlemleri kabul etmeyen hükümet Rusya ile

15 milyar dolarlık yeni borç ve doğalgaz anlaşması yapmıştır. Ancak daha sonra yaşanan siyasi gelişmeler ve Rusya

ile yaşanan Kırım olayları nedeniyle bütçe açığı yükselmeye başlamıştır.

Karadağ’da vergi gelirleri 2009 yılında 2008’e kıyasla vergi gelirleri % 14, sosyal güvenlik katkıları ise %9 oranında

azalmıştır. Hükümet tarafından sıkı bir maliye politikası uygulanarak, harcamaların hepsi öngörülen miktarların

altında tutulmuş, bunun neticesinde brüt ücretler %5, yatırımlar ise %19 oranında azalmıştır. 2009 yılında bütçe

açığı GSYİH’ye oranla %5,4’e yükselmiştir. Stand-By anlaşması kapsamında büyük oranda kamuda işe almaların

kısıtlanmış ve kamu sektörü ücretleri ve emekli aylıları dondurulmuştur. Yatırım harcamaları, bir yıl öncesine

kıyasla % 11 oranında azalmıştır. Bunların sonucunda bütçe açığı %3’ün altına düşmüştür (Grafik 1).

Kosova, küresel krizde bütçe açığı en düşük olan ülkelerden biridir. Küresel kriz nedeniyle vergi gelirleri perfor-

mansının hedeflenenden düşük olması ve harcamalar üzerindeki baskılar sebebiyle bütçe açığı artmıştır. Bunula

birlikte 2011 yılında IMF ile imzalanan ve hibe ve kredilerden oluşan stand-by anlaşmasının askıya alınması,

Kosova’yı mali açıdan ciddi bir sıkıntıya sokmuş, bütçe açığı/GSYİH oranı %2’nin üzerine çıkmıştır (Grafik 1).

Türkiye’nin bütçe dengesinin seyrine baktığımız zaman sürekli olarak bütçe açığı verdiği görülmektedir. Bunula

birlikte 2003 yılından itibaren uygulanan istikrarlı maliye politikaları ve alınan tedbirler neticesinde bütçe açığı

2006 yılına kadar hızla düşürülmüştür. 2009 yılında ekonominin canlandırılması amacıyla uygulanmaya başla-

nan tedbirler sonucunda kamu harcamalarında önemli artışlar meydana gelmiştir. Krizle mücadele çerçevesinde

alınan tedbirler neticesinde 2009 yılında bütçe açığı GSYİH’nın %6’sına yükselmiştir. Küresel krizi takip eden

yıllarda uygulanan sıkı maliye politikaları sayesinde bütçe açığı azalmış, %2’nin altına düşmüştür (Grafik 1).