Balkan Ülkelerinin Küresel Rekabet Bağlamında İş Dünyasına Yönelik Sorunları
385
n
Dünya Ekonomik Forumu tarafından küresel rekabet sıralaması yapılırken, bir ülkenin rekabet düzeyi, o ülkenin
verimlilik seviyesini belirleyen bir dizi faktör, politika ve kurum açısından ele alınmaktadır. Bu nedenle Dün-
ya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Rekabet Endeksindeki ülke sıralamaları, ülkelerin rekabet
düzeyleri hakkında araştırmacılara önemli fikirler vermektedir. Balkan ülkelerinin Küresel Rekabetçilik Endek-
si, Temel Gereksinimler Endeksi, Verimlilik Arttırıcılar Endeksi ve İnovasyon ve Gelişmişlik Faktör Endeksle-
ri açısından 2008-2009 döneminden 2013-2014 dönemine kadar geçen süreçte dünya ülkeleri içindeki yerinin
gösterildiği Tablo 1. de, Küresel Rekabetçilik Endeksi açısından en iyi konumda olan ülkenin 2011-2012 döne-
mine Slovenya olduğu ancak son iki dönemde, Türkiye’nin Slovenya’yı geri de bırakarak Küresel Rekabet açısın-
dan Balkan ülkeleri içerisindeki en iyi ülke haline geldiği gözlenmektedir. Bu gelişme Türkiye açısından oldukça
önemli ve olumlu bir gelişmeyi işaret etmektedir. Küresel rekabet açısından bu denli olumlu bir gelişme sergileyen
Türkiye’nin dönemler itibariyle gelişimine ve bu gelişimin sebeplerine kısaca bakılacak olursa 2012-2013 dönemi-
ne kadar dengeli bir gelişim seyrinin hakim olduğunu görmek mümkündür. Ancak 2012-2013 dönemine gelindi-
ğinde Türkiye’nin rekabet gücü sıralamasında 16 basamak birden sıçrayarak 59’unculuktan 43’üncülüğe yükseldi-
ği gözlenmektedir. Böyle bir gelişmenin yaşanmasında ülke ekonomisindeki büyümenin önemli etkileri olduğunu
söylemek mümkündür. Nitekim WEF Raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, ekonominin 2011 yılında % 8,4
oranında büyüdüğü belirtilerek makro ekonomik istikrara vurgu yapılmış, ve finansal sektörün güvenilirliği üze-
rinde durulmuştur. Ayrıca alt yapıda meydana gelen gelişmelerin ve düzenlemelerin, Türkiye’nin küresel rekabet
gücü listesinde 16 sıra birden yükselmesinde önemli rol oynadığı vurgulanmıştır. (Ulengin vd., 2012:29) 2013-
2014 döneminde ise Türkiye’nin küresel Rekabet Gücü açısından 1 basamak gerilediği gözlenmektedir.
Türkiye’nin Rekabet Gücündeki bu olumlu gelişmelere karşın diğer balkan ülkelerinde rekabet gücü sıralama-
sı açısından farklı gelişmeler söz konusu olmuştur. 2008-2009 döneminden 2013-2014 dönemine kadar geçen
süreçte Karadağ, Hırvatistan, Yunanistan, Sırbistan, Romanya ve Slovenya gibi ülkelerin rekabet güçlerini önemli
oranda yitirdikleri ve sıralamada çok gerilerde kaldıkları, bu ülkeler içerisinde en çarpıcı gerilemenin ise Yunanis-
tan da gerçekleştiği görülmektedir. Böyle bir gerilemenin yaşanmasında Yunanistan da yaşanan ekonomik krizin
önemli etkisinin bulunduğunu söylemek mümkündür. Buna karşın özellikle Bosna-Hersek de rekabet gücünün
önemli oranda iyileştiği ve incelenen dönemler itibariyle Bosna-Hersek’in 20 sıra birden yükseldiği gözlenmekte-
dir. Bosna-Hersek için böyle bir gelişmenin ortaya çıkmasında ülke’nin doğal kaynak yapısı, iklim ve arazi yapı-
sı, akarsu potansiyeli ve maden kaynakları açısından önemli zenginliklere sahip olması gibi unsurlar önemli rol
oynamış ve bu unsurlar ülkenin rekabet gücünün zamanla iyileşmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle
ülkenin enerji sektörünün (bilhassa hidrolik kaynaklar anlamında) hızlı bir gelişme eğiliminde olması, Bosna-
Hersek’i diğer balkan ülkeleri içerisinde daha rekabetçi hale getirmiştir (Küçükküremitçi, 2010:41). Bu gelişmeler
sayesinde de Bosna-Hersek, Küresel Rekabet Endeksinde diğer balkan ülkelerini geride bırakarak hızla üst sıralara
tırmanabilmiştir. Benzer şekilde Bulgaristan da dönem başı ve sonu itibariyle 19 sıra birden yükselmiştir. Bunun
yanında Arnavutluk, Makedonya ve Moldova da rekabet gücünü artıran diğer balkan ülkeleri olarak ortaya çıkmış
durumdadır.
Ülkelerin “Kurumsal Yapı”, “Altyapı”, “Makroekonomik İstikrar” ve “Sağlık ve ilköğretim” konuları açısından
değerlendirildiği Temel Gereksinimler Endeksi açısından bir değerlendirme yapılacak olursa, balkan ülkeleri
içerisinde 2013-2014 dönemi itibariyle en ileri durumda olan ülkenin Slovenya en geri durumda olan ülkenin
ise Sırbistan olduğu görülmektedir. Buna karşın dönemler itibariyle bir değerlendirme yaparsak, Yunanistan’ın
incelenen dönem başında 51. sırada olduğu ancak incelen dönem sonunda 37 sıra birden gerileyerek 88. sırada
yer aldığı görülmektedir ki bu durumun yine az önce ifade edildiği üzere ülkede yaşanan büyük çaplı ekonomik
krizle yakından ilişkili olduğunu söylemek mümkündür. Buna karşın Bosna Hersek, Bulgaristan ve Türkiye gibi
ülkelerde ise temel gereksinimlerin karşılanması amacıyla yapılan düzenlemeler neticesinde olumlu gelişmelerin
yaşandığı ve bu ülkelerin incelenen dönem sonu itibariyle temel gereksinimler listesinde önemli ölçüde ilerledik-
leri gözlenmektedir
Ayrıca “Yükseköğretim ve İş Başında Eğitim”, “Mal Piyasalarının Etkinliği”, “Emek Piyasalarının Etkinliği”, “Mali
Piyasaların Çeşitliliği”, “Teknolojik Altyapı” ve “Pazar Büyüklüğü” konularının yer aldığı Verimlilik Artırıcılar
Endeksini genel olarak değerlendirecek olursak, yine bu sıralamada da Türkiye’nin Balkan Ülkeleri içerinde en




