Previous Page  9 / 158 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 9 / 158 Next Page
Page Background

4

Türkiye, co

ğ

rafi konumu sebebiyle zengin bir biyolojik çe

ş

itlili

ğ

e sahiptir. Bu zenginlikte, iklim farklılıkları,

topografik çe

ş

itlilikler, jeolojik ve jeomorfolojik çe

ş

itlilikler, deniz, göl ve akarsu gibi su ortamındaki

çe

ş

itlilikler, 0-5000 metre arasında de

ğ

i

ş

en yükseklik farklılıkları ve üç de

ğ

i

ş

ik bitki co

ğ

rafî bölgesinin

varlı

ğ

ı rol oynamaktadır.

Türkiye’de 120 memeli hayvan türü, 400’den fazla ku

ş

türü, 130 dolayında sürüngen ve 400 kadar balık türü

bulundu

ğ

u görülmektedir. Türkiye’yi çevreleyen denizlerde ise toplam 1787 hayvan türü bulunmaktadır.

Ülkemizde bulunan 250 sulak alandan 81’i uluslararası öneme sahip olup bunlardan 18’i “A” sınıfı sulak

alan olarak uluslararası düzeyde kabul görmü

ş

, 76’sı ise önemli ku

ş

alanı olarak belirlenmi

ş

tir. 95 bu

ğ

day,

91 mısır, 22 arpa, 19 pirinç, 16 süpürgedarısı, 11 yulaf, 2 de çavdar olmak üzere toplam 256 tahıl çe

ş

idi

bulundu

ğ

u görülmektedir. Türkiye, endemik türlerin zenginli

ğ

i açısından da dünyada önemli bir yere

sahiptir. Endemik bitki sayısının 3 000’den fazla oldu

ğ

u belirlenmi

ş

tir. Bu sayı Türkiye’deki bütün bitki

türlerinin yüzde 33’üne denk gelmektedir. Avrupa kıtasında bulunan bitki türlerinin yüzde 75’i Türkiye’de

yeti

ş

mektedir.

Türkiye, tür çe

ş

itlili

ğ

i açısından zengin olmasına kar

ş

ılık varolan türlerin miktarı için aynı

ş

eyleri söylemek

mümkün de

ğ

ildir. Sınai ve evsel kirlilik, kurutma ve ıslah çalı

ş

maları, a

ş

ırı ve yasadı

ş

ı balıkçılık, bilinçsiz

avlanma, denetimsiz saz kesimi ve yakılması, turizm etkinliklerinden kaynaklanan baskı, biyolojik çe

ş

itlili

ğ

e

büyük zarar vermektedir. Yerle

ş

im yerlerinden ve sanayi tesislerinden kaynaklanan deniz kirlili

ğ

i de önemli

sorun alanlarından birini olu

ş

turmaktadır. Denizlerimizdeki kazalar, petrol sızıntıları, turizm tesisleri, yol

çalı

ş

maları, biyolojik çe

ş

itlili

ğ

i tehdit eden di

ğ

er geli

ş

melerdir. Sulama sistemlerinin yerle

ş

tirilmesi, tarla

açma, zararlılarla mücadele ilaçlarının kullanılması, a

ş

ırı otlatma gibi tarım ve hayvancılık etkinlikleri

biyolojik de

ğ

erler üzerinde önemli baskılarda bulunmaktadır.

2.2 Mevcut Yasal Çerçeve

Ülkemizde; çevre kirlili

ğ

inin önlenmesine yönelik, insan sa

ğ

ğ

ının ve do

ğ

al kaynakların korunmasını hedef

alan, toplumun temiz bir çevrede huzurlu ve güvenli bir

ş

ekilde ya

ş

amını düzenleyen ve kayna

ğ

ını T.C.

Anayasasından alan, çok sayıda kanun ve yönetmelik vardır. Çevre kirlili

ğ

ini önleyerek çevre kalitesinin

korunmasını sa

ğ

layan yasal düzenlemeler ve taraf olunan uluslararası sözle

ş

meler Ek-1’de verilmektedir.

Çevre alanındaki yasal düzenlemelerin amacı; sa

ğ

lıklı ve dengeli bir çevrede ya

ş

amak için, devletin yetkili

organlarının ve vatanda

ş

ların davranı

ş

ş

ekillerini belirlemek ve gerekli standartları tespit etmektir. Temel

prensipleri belirleyen bu kanunlara istinaden çıkarılan yönetmelik, tebli

ğ

, genelgeler vs. uyulması gereken

esas ve usullere ili

ş

kin ayrıntıları içerir.

2.3

Sorumlu Kurum ve Kurulu

ş

lar

T.C. Anayasasına göre; çevreyi geli

ş

tirmek, çevre kirlili

ğ

ini önlemek ve çevreyi korumak tüm kamu kurum

ve kurulu

ş

ları ile vatanda

ş

ların ödevidir. Anayasanın bu hükmü gere

ğ

i, hiçbir ki

ş

i kurum ve kurulu

ş

çevre

ile ilgisi olmadı

ğ

ını söyleyemez. Konuya kamu kurulu

ş

ları ve devletin organları açısından yakla

ş

ğ

ımızda;

devletin temel i

ş

levlerini yerine getiren yasama, yürütme, yargı organlarının çevre konusunda yetkili ve

sorumlu oldu

ğ

u görülmektedir.

Yürütme içinde yer alan genel idare, merkezi ve mahalli idare olmak üzere iki gruba ayrılmı

ş

olup, merkezi

idare illere, ilçelere ve di

ğ

er kademeli bölümlere ayrılmı

ş

tır. Mahalli idareler ise

İ

l, belediye ve köy halkının

ortak ihtiyaçlarını kar

ş

ılamak üzere kurulu yerel yönetim kurulu

ş

larıdır. Bu kurulu

ş

lar yerel düzeyde hizmet

sunmaktadırlar. Ülke düzeyinde kamu hizmetlerini yerine getirmek üzere örgütlenmi

ş

olan merkezi idare

Ba

ş

bakanlık ve çe

ş

itli bakanlıklara ba

ğ

lı olarak bir hiyerar

ş

i içinde çalı

ş

ır. Görev alanları itibariyle çevre ile

do

ğ

rudan ilgili kurum kurulu

ş

lar Ek 2’de verilmektedir.

2.4

Çevre Korumada Ya

ş

anılan Darbo

ğ

azlar ve Riskler

Özellikle izin, izleme, denetim ve yaptırımlarda aynı i

ş

in farklı kurumlar tarafından mükerrer yürütülmesi

nedeniyle çevre konusunda ülke genelinde sa

ğ

lıklı bir çevre yönetim planı uygulanamamaktadır. Çevre ve