Previous Page  11 / 158 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 11 / 158 Next Page
Page Background

6

3 ULUSAL ÇEVRE STRATEJ

İ

S

İ

N

İ

N TEMEL

İ

LKELER

İ

UÇES’in hazırlanmasında a

ş

a

ğ

ıda verilen ilkeler dikkate alınmı

ş

tır.

Sa

ğ

lıklı ve Dengeli bir Çevrede Ya

ş

ama Hakkı

: T.C. Anayasasına göre “Herkes sa

ğ

lıklı ve dengeli bir

çevrede ya

ş

ama hakkına sahiptir. Çevreyi geli

ş

tirmek, çevre sa

ğ

ğ

ını korumak ve çevre kirlenmesini

önlemek Devletin ve vatanda

ş

ların ödevidir”. Çevreyle ili

ş

kili bütün faaliyetlerde bu ilkeye uyulacaktır.

Sektörler Arası Entegrasyon:

Çevre koruma ekonomik ve sosyal kalkınmanın vazgeçilmez bir parçası

olarak görülmektedir. Bu ilke ile endüstri, tarım, enerji, ula

ş

tırma e

ğ

itim vb. sektörel politikalarda çevre

korumayla ilgili hususlar dikkate alınacaktır. Tüm sektörel politikalar ile çevrenin iyile

ş

tirilmesi ve

korunması politikalarının birbiri ile ili

ş

kilendirilmesi için tüm kamu kurulu

ş

larının, özel sektörün, sivil

toplum kurulu

ş

larının ve akademik çevrelerin yakın i

ş

birli

ğ

i içinde olması gerekmektedir.

Kullanan-Kirleten Öder:

Kirleten öder ilkesi Ulusal Çevre Stratejisinin hazırlanmasında dikkate alınan

temel ilkelerden biridir. Çevreye zarar veren maddelerin azaltılması ya da çevreye zarar vermeyecek

ş

ekilde

bertaraf edilmesi için yatırıma ihtiyaç duyulmaktadır. Çevresel kirlili

ğ

in önlenmesi ve azaltılmasında

ekonomik araçların olu

ş

turulması ve kullanılması çok önemlidir. Ayrıca, çevre koruma hizmetlerine

yönelik yatırımlara kaynak sa

ğ

lanabilmesi amacıyla verilen hizmetlerin kar

ş

ılı

ğ

ının alınması gerekmektedir.

Kirlili

ğ

i Önleyici Tedbirlerin Alınması:

Çevre kirlili

ğ

inin önlenmesi önleyici tedbirlerin alınması ile daha

ekonomik

ş

ekilde sa

ğ

lanabilir. Kirlili

ğ

in kayna

ğ

ında önlenmesi kirlilik olu

ş

tuktan sonra giderilmesinden

daha ekonomik ve etkin bir faaliyettir. Bu nedenle faaliyetlerin çevrede en az de

ğ

i

ş

ikli

ğ

e sebep olacak, insan

sa

ğ

ğ

ına ve çevreye en az risk olu

ş

turacak, havayı en az kirletecek ve kullanılan ürünleri yeniden

kullanılabilecek

ş

ekilde olmasına dikkat edilecektir.

Do

ğ

al Kaynakların Korunması:

Yer altından çıkan su, petrol ve maden gibi kaynaklar sınırsız kaynaklar

de

ğ

ildir. Sürdürülebilir kalkınmanın temel

ş

artlarından biri de do

ğ

al kaynakların sürdürülebilir

ş

ekilde

kullanılmasıdır. Do

ğ

al kaynaklar kullanılırken jeolojik yapıyı tahrip etmeyecek, biyoçe

ş

itlili

ğ

i koruyacak ve

kaynaklardan sürdürülebilir

ş

ekilde faydalanılması gerekmektedir. Yenilenemez enerji kaynaklarının ve yer

altı su kaynaklarının ülkemizin ihtiyaçlarını uzun dönemde kar

ş

ılayacak

ş

ekilde kullanılmasına dikkat

edilecektir.

Sürdürülebilir Kalkınma:

Sürdürülebilir kalkınma ilkesi Birle

ş

mi

ş

Milletler tarafından 1992 Yılında Rio

De Janeiro’da düzenlenen Çevre ve Kalkınma Konferansında tanımlanmı

ş

tır. Sürdürülebilir kalkınma bu

günkü ve gelecekteki nesiller için çevre kalitesini iyile

ş

tirmek ve korumak amacıyla ekonomik, sosyal ve

teknolojik faaliyetlerin çevre korumayı dikkate alacak

ş

ekilde koordineli bir

ş

ekilde sürdürülmesidir. Ulusal

çevre stratejisi ülkemizin ulusal çevre problemlerinin ekonomik ve sosyal kalkınma ile uyum içinde

çözülmesi için bir yol haritası olacaktır.

Kamu-Özel Sektör

İş

birli

ğ

i

: Çevre altyapı tesislerinin finansmanı, yapımı ve i

ş

letilmesinde teknik ve

finansal güçlükleri a

ş

mak, halka ekonomik ve kaliteli hizmet sunabilmek amacıyla kamu-özel sektör i

ş

birli

ğ

i

geli

ş

tirilecektir. Özelle

ş

tirmede kamu yararının gözetilmesi ve hizmet bedelinin ödenebilirli

ğ

ini sa

ğ

lamak

için Belediyelerin teknik, idari ve denetim kapasitesi artırılacaktır.

Kamuoyunda Çevre Bilincinin Artırılması ve Halkın Katılımı:

Çevre korumanın etkin olarak

sa

ğ

lanabilmesi için kamu oyunda çevre koruma bilincinin yerle

ş

tirilmesi gerekmektedir. Tüm toplumun

aktif bir

ş

ekilde katkısı olmaksızın çevre korumanın etkin bir

ş

ekilde sa

ğ

lanması mümkün görülmemektedir.

Bu çerçevede kamu oyunun bilgilendirilmesine ve karar mekanizmasına katılımına önem verilecektir.