

72
1997 yılında yapılan ara
ş
tırmanın sonuçlarına dayanarak Türkiye mevcut endüstri tesislerinde yapılan çevre
harcamaları bakımından avrupa ülkelerin epey gerisinde kalmı
ş
tır. Endüstrinin daha yakın üyelik bekledi
ğ
i
di
ğ
er aday ülkeler içindeki yatırım harcamaları Gayrı Safi Yurt
İ
çi Hasıla’nın yüzde 0,3’ü ile yüzde 0,6’sı
arasındadır.
Tablo 6.2.3’de de görüldü
ğ
ü üzere, 2007-2023 yılları arasında özel sektörün çevre yatırımlarına ayıraca
ğ
ı
pay 28.126 milyon YTL ile toplam çevre yatırımlarının yüzde 26’sını olu
ş
turaca
ğ
ı tahmin edilmektedir.
Endüstri tesislerinden kaynaklanan kirlili
ğ
in tüm alıcı ortamları dikkate alarak önlenmesi ve azaltılması
açısından özel sektöre büyük görev dü
ş
mektedir. Bu, amaca ula
ş
mak için mevcut en iyi teknolojileri de
içeren tekniklerin üretim sürecine uygulanabilmesi için yatırım yapılması gerekmektedir. Bu husus çevrenin
etkin olarak korunması kadar endüstri tesislerinin pazardaki rekabeti açısından da önem arz etmektedir.
6.2.7 Kamu – Özel
İş
birli
ğ
i Finansmanı
Özel sektörün te
ş
vik edilerek çevre yatırımlarındaki payının artırılması, kamu-özel sektör i
ş
birli
ğ
inin daha
etkin devreye girmesi ve Yap-
İş
let-Devret gibi alternatif finans kaynaklarının daha yo
ğ
un kullanılması, kamu
harcamalarına rahatlama getirecektir.
Ülkemizin en önemli çevre sorunlarından birisi de mevcut arıtma tesislerinin verimli i
ş
letilememesidir.
Gerekli teknik eleman yetersizli
ğ
i yatırımların verimli kullanılmasını engellemektedir.
Çevresel altyapı hizmetlerinin sa
ğ
lanmasında özel sektörün katılımının, i
ş
letme ve yönetim uzmanlı
ğ
ı
yanında finansal kaynak sa
ğ
lanmasına da katkı yapaca
ğ
ı beklenmektedir.
7 ULUSAL ÇEVRE STRATEJ
İ
S
İ
N
İ
N UYGULANMASI
Çevre sektörü, AB’ye uyum müktesebatının en kapsamlı bölümlerinden biridir. Çevre sektörü ülke genelinde
büyük çaplı çevre korumaya yönelik alt yapı yatırımı yapılmasını gerektirdi
ğ
i gibi, yasal mevzuatın
uyumla
ş
tırılmasını ve kurumsal yapının güçlendirilmesini de gerekli kılmaktadır.
7.1 Mevzuat Uyumu
Mevzuat Uyumunda, 2005 yılı sonuna kadar yapılan yo
ğ
un çalı
ş
malar sonucu önemli bir mesafe alınmı
ş
tır.
Mevcut çevre sektörü uyumla
ş
tırma çalı
ş
malarından yola çıkarak, mevzuat uyumunun toplam maliyeti 23
milyon Avro olarak tahmin edilmektedir. Ancak, bazı direktifler için mevzuat uyumu maliyeti henüz ayrıntılı
olarak belirlenmedi
ğ
inden, bu maliyetin artması beklenmektedir.
Türkiye’nin AB’ye uyumunu sa
ğ
lamak için çevre mevzuatının ne zaman ve hangi kurulu
ş
lar tarafından
yerine getirilece
ğ
i 2003 Yılı Ulusal Programında belirlenmi
ş
tir. Çevre alanında gerekli görülen yeni
düzenlemeler genel olarak 2003 Yılı Ulusal Programıda öngörülen tarihlere uygun olarak yapılmı
ş
olmakla
birlikte bazı alanlarda gerisinde kalınmı
ş
tır.
Ulusal çevre mevzuatının AB mevzuatına uyum sa
ğ
lanması ve gerçekle
ş
tirilmesinden Çevre ve Orman
Bakanlı
ğ
ı sorumludur. Mevzuat uyumla
ş
tırılmasının direktif bazında gerçekle
ş
tirilmesini daha iyi
görebilmek için Ek-5’de verilen sektörel izleme tabloları olu
ş
turulmu
ş
tur.
Taraf olunan ve olunacak uluslararası anla
ş
malara göre ülkemizin yükümlülüklerinin yerine getirebilmesi
için çevreden sorumlu kurulu
ş
ların kurumsal kapasitelerin güçlendirilmesi oldukça önemlidir.
Çevre alanında ya
ş
anan darbo
ğ
azları a
ş
mak amacıyla 2872 sayılı Çevre Kanununda de
ğ
i
ş
iklik çalı
ş
maları
tamamlanmı
ş
ve 5491 sayılı Çevre Kanununda De
ğ
i
ş
iklik Yapılmasına Dair Kanun yasala
ş
mı
ş
tır. Bu yasayla
“kirleten öder prensibi” çerçevesinde katı atık ve atıksu bedellerinin; yatırım, i
ş
letim, bakım onarım
maliyetlerini kar
ş
ılayacak
ş
ekilde tespit edilmesi ve tahsil edilen ücretlerin ise ilgili hizmetler dı
ş
ında
kullanılmaması zorunlulu
ğ
u getirilmi
ş
tir. Ayrıca cezai yaptırımlar güncelle
ş
tirilerek caydırıcılı
ğ
ı artırılmı
ş
tır.
Mevzuatın Uygulanması, AB’ye uyum sürecinin önemli bir a
ş
amasıdır. Uygulamanın etkin bir
ş
ekilde